Galatasaray'da ikinci başkanlık görevinden ve yönetimden istifa eden Rezan Epözdemir, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Epözdemir, şunları söyledi:

- Galatasaray Başkanı Burak Elmas, seçimden 8 ay önce birlikte çalışma önerisinde bulunmuştu. O dönem mesleki çalışmalarım sebebiyle affımı istemiştim, daha sonra yine istekte bulununca sayın başkanın idealleri ve Galatasaray'ın yarınları için bunu kabul ettim. 

- Görevde bulunduğum 6 aylık dönemde sayın başkan ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla çalıştık. Türk futbolunda en büyük sorun adalet. AİHM'nin aldığı kararlar var. TFF genel kurulunda alınan kararlar için öncü olduk. Kurul üyelerinin seçimle göreve gelmesi için öncü olduk. Yeni spor yasasıyla ilgili düşüncelerimizi gerekli makamlarla paylaştık. Galatasaray Adası ve diğer davaların takibini yapmaya çalıştık. Kadın Futbol Takımı'nın kurulması ve Süper Lig'de yarışmaya başlaması için gerekli çalışmaları yaptık. Sponsorluklar, sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmeye çalıştık. 

- Galatasaray'ın maruz kaldığı sistematik haksızlıklar karşısında zaman zaman yalnız kalsam da kulübümüzün haklarını savunmaya çalıştım.

- Galatasaray'ın iki tane temel unsuru var. Sportif AŞ ve dernek. Futbol şubesinin ve operasyonların bulunduğu, TFF'de de bu Sportif AŞ olarak temsil ediliyoruz. Yapacağım açıklamalar Sportif AŞ ile ilgili olacak. Sportif AŞ ve yönetim kurulundaki görevlerimden istifa ettim. Bunun sebeplerini bugün Galatasaray'a zarar gelmeyecek şekilde açıklamaya çalışacağım. Canımız olan Galatasaray'ın zarar görmesini asla istemeyiz.

- Futbol takımımızın maruz kaldığı hemen hemen her maçta sistematik olan haksızlıklar karşısında gerekli tepkisin verilmemesi, Galatasaray'ın haklarının savunulamaması istifamın en büyük sebebidir. Başkanımızla 3 aydır her maçta sonra gerekli açıklamaları yapmak için görüşlerimi paylaştım, kendisi de demokratik bir insan, bunları dinledi. Galatasaray'a karşı sistematik bir haksızlık olduğunu söyledim ve bu algı operasyonuna cevap vermemiz gerektiğini söyledi. Kendisi düşündü ve buna katılmadı. Galatasaray'da son karar başkanındır. Ben bunları 3 ay boyunca söyledim, kendisi her seferinde dinledi ama kabul etmedi. Daha sonra alınan aksiyonlar da bunun tezahürü oldu. 
- Beşiktaş derbisi sonrasındaki çıkışım kişiseldi. Kulübümüzün sözcüsü var, onun açıklamaları kulübümüzün görüşüdür. Ben, gelen soruya kişisel görüşümü belirttim. O süreçte biraz yalnızlaştırıldığımı hissettim. O gün de istifamı verdim ama başkanımız uygun görmedi.

- Fenerbahçe ile kadına şiddete karşı bir maç yaptık. Maçtan sonra Erol Bilecik'in yakışıksız açıklamaları vardı. Bu açıklamaya karşı kurumsal veya bireysel bir cevap verilmesi gerektiğini başkanımıza söyledim. Bu hassasiyetimiz de gözetilmedi. Sayın Bilecik maçtan sonra beni 5 kez aradı. Mesajları da duruyor, yanlış anlaşıldığını söyledi. Ben de kendisine cevap attım; Bunun kişisel bir konu olmadığını, Galatasaray'dan kurumsal olarak özür dilenmesi gerektiğini söyledim. Dün Hüsnü Güreli beni aradı, Erol Bilecik'in benimle görüşmek istediğini söyledi. Sayın Güreli'yi kıramam ama Galatasaray'dan kamuoyu önünde özür dilenmediği sürece kendisiyle görüşmeyeceğimi söyledim. Bir mesaj yayınladı ancak özür açıklaması değildi. Kadına şiddet gibi hassas bir konuda yapılan maç sonrası verilen bu demeç 'Dilim sürçtü' diyerek geçiştirilemez.

- Galatasaray ile Fenerbahçe bir araya geldiğinde Türk futbolundaki sorunları hepsini çözebilir ama Galatasaray ile Fenerbahçe dost olamaz. Bu hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu minvaldeki projelerin yanlış olduğunu yönetim kurulu toplantılarında da söyledim, sayın başkana da söyledim. Azami dostlukla ortak paydada çalışabilir bu iki kulüp ama dost olamaz. Ben de Galatasaray Sportif AŞ'deki başkanvekilliği ve yönetim kurulundaki görevimden bugün noter onayıyla istifa ettim.

Editör: Haber Merkezi