A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Stefan Kuntz, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off turu yarı finalinde Portekiz'de 24 Mart perşembe günü deplasmanda oynanacak karşılaşma öncesi basın toplantısı düzenledi.

Kuntz, şu ifadeleri kullandı:

- Maça hazırız. Çok manşetlere çıkacak, iddialı mesajlar veren biri değilim. Ancak şunu söylemek istiyorum, Portekiz karşılaşmasında çok iyi performans ortaya koyacağız. Türk halkının gurur duyacağı, kazanma azmimizi göreceği, coşkuyla destekleyeceği bir performans ortaya koyacağımızı söylemek istiyorum.

- Enes Ünal'ın ufak bir sakatlığı vardı. MR'a girmesi gerekti. Neyse ki çok önemli bir durumu yok. Burak Yılmaz da tecrübeli. Bu bizi zorluyor ama her zaman rekabet iyidir. Duruma göre bakacağız. Belki ikisi birden oynayabilir.

- Portekiz'in güçlü ve zayıf yönlerine baktık. Sadece kaybettikleri Sırbistan değil, gruptaki diğer maçlarını da analiz ettik. Rakibi tanıyoruz ama asıl bizim ne yapacağımız önem taşıyor. En iyi performansımızı nasıl sergileyeceğimiz, en çok fırsatı hangi şekilde yakalayabileceğimiz ve en yüksek öz güvenle nasıl oynayacağımız üzerine düşünüyoruz. Bizim taktiklerimiz bu düşüncelere bağlı olacak.

- Ronaldo'yu adam adama markajla engellemek bir düşünce ama bizim düşüncemiz daha çok takım savunmasıyla ilgili. Ronaldo'ya pas atılacak alternatifleri kapatmak, onun birebir kalmasını engelleyecek taktikleri bulmak asıl düşüncemiz.

- Açıkladığımız oyunculardan Dorukhan (Toköz) ve Yunus'un (Akgün), Barış (Alper Yılmaz) ve Yusuf'tan (Sarı) performans olarak daha önde olduklarını gördük. Bu oyuncuları tercih ettik. Forvette de aramızda düşündüğümüz Umut (Bozok) ve Deniz Undav konusu vardı. Bu bizi biraz düşündürdü ama sonuçta Türkiye'de olduğu ve Süper Lig gol krallığı yarışında ikinci sırada yer aldığı için tercihimizi Umut'tan yana kullandık. Enes'in (Ünal) de son haftalarda inanılmaz iyi performansı var. LaLiga gol krallığı sıralamasında üçüncü sırada. Tabii ki bu performansıyla burada olacaktı. Her zaman vurguladığımız gibi şu anda burada bizimle olmayanlar bir daha asla gelemeyecekler gibi bir durum söz konusu değil. Kapı tamamen açık. Gelecekte onların da şansı var.

- Enes Ünal ve Okay Yokuşlu'yu yakın zamanda Madrid'de ziyaret ettim. Uzun uzun sohbet ettik. Geçmişi de konuştuk. Daha önce burada neler olduğunu, milli takımdaki durumu konuştuk. Burada Hakan'dan (Çalhanoğlu) da bahsedebiliriz. Hakan'dan beklentiler vardı. Enes'ten de beklenti var. Beklentinin yüksek olduğu iki oyuncu. Bunları konuşurken, oyuncularımıza sunduğumuz şansların da adil olması gerek. Onlara adil kendilerini gösterme şansı vermemiz gerek. Enes'in Getafe'de kendini bulduğunu düşünüyorum. Avrupa'da çeşitli kulüplerde oynadı, Getafe'de ise oturdu. Getafe'nin sportif direktörü ve teknik direktörüyle konuştum, onlar da performansından çok memnunlar. Takım için çok kilit bir oyuncu olarak görüyorlar. Yine takımda tutmak istediklerini söylediler.

- (İrfan Can ve Mert Hakan Yandaş'ın kadroya alınmamasıyla ilgili bir soru üzerine) Şu anda Süper Lig'de statta izlemediğimiz takım yok. Aday kadroya davet ettiğimiz oyuncuların Portekiz ve sonrasındaki maçta oynamayı hak eden isimler olduğuna karar verdik. Tercihimizi şimdiki oyuncularımızdan yana kullandık. Her bir Türk oyuncuyu neden kadroya almadığımızı tek tek açıklayamayız.

- (Fenerbahçe'nin genç oyuncusu Arda Güler'in A Milli Takım'da olması gerektiğini ileri sürenlerin olduğunun hatırlatılması üzerine) Öncelikle şunu söyleyelim. Bu tür genç oyuncuların kendi yaş kategorilerinde bir final turnuvası görüp, Avrupa, dünya şampiyonalarına katılıp, kendi akranlarıyla performanslarını karşılaştırıp, ne kadar iyi olduklarını görmeleri çok önemli. O yüzden bu oyuncular burada. Son birkaç yılda Türkiye bu yaş kategorilerinde final turnuvalarına katılamamıştı. Dedik ki 19 yaş altı ve 17 yaş altı takımlarımızı mümkün olduğu kadar güçlü tutalım, Elit Tur karşılaşmalarından başarıyla ayrılıp, final turnuvalarına kalsınlar. Stratejimiz buydu.

- Arda konusunda net bir şey söylemek istiyorum. Fenerbahçe'de 90 dakika oynadığı tek bir karşılaşma olmayan genç bir futbolcunun, rakibin Portekiz olduğu ve deplasmanda yapacağınız bir Dünya Kupası elemesi play-off maçının aday kadrosuna çağrılmasını beklemek gerçekten çok anlamsız. Bu tür durumlarda herkesin toplu bir sorumluğu var. Kulüpler, medya, taraftarlar... Herkese bir görev düşüyor. Arda'nın durumunu en iyi kendi hocası bilir. Onun da 'Arda'yı koruyalım.' diye bir açıklaması var. Dolayısıyla bazı şeyleri ittirmeyelim, zorlamayalım. Eminim Arda'nın da etrafında tecrübeli kimseler vardır. Bırakalım kendi gelişimini sağlasın. Belirli noktalarda acele etmeyelim. Evet geleceğin iyi bir futbolcusu, muhakkak ondan faydalanılacaktır ama bazı şeylerin doğal akışı içerisinde gelişmesine müsaade edelim.

- Kimlerin performansının düştüğünü ben söylemeyeyim. Kadroda olmayan oyunculara bakarak bu sorunun cevabını alabilirsiniz. Mükemmel, harika kalecilerimiz var. Sadece A takıma çağırdıklarımız değil, Ümit Milli Takım'daki kalecilerimiz de harika. Savunmada Çağlar (Söyüncü) ve Merih (Demiral) gerçekten iyi performans ortaya koyuyorlar. Bizim sol bek pozisyonunda Ferdi (Kadıoğlu) sakat olduğu için küçük bir problemimiz var. Sağ bek pozisyonu için Kaan (Ayhan), Mert (Müldür), Zeki (Çelik) hepsi oynuyorlar. Ozan Kabak'ın her maçta oynayamamak gibi bir sıkıntısı vardı ama son dönemde o da düzenli oynuyor. Hakan (Çalhanoğlu), Orkun (Kökçü) hem liglerinde hem de Avrupa kupalarında iyi maçlar çıkarıyorlar. Taylan (Antalyalı) Galatasaray'da toparlanma içerisinde olan bir isim. Onu da kadroya çağırdık. Dorukhan (Toköz) iyi bir sezon geçiriyor. Bize taktiksel anlamda esneklik sağlayacak bir isim. Hocasıyla da temas etmiştik. Kerem (Aktürkoğlu) ve Cengiz (Ünder) de Avrupa kupalarında iyi performans ortaya koyan oyuncularımız. Kaptan Burak'ın (Yılmaz) ufak sakatlık problemleri olmuştu ama Portekiz maçını heyecanla bekliyor.
 

Editör: Haber Merkezi