Sezon 1986-87... Beşiktaş, İstanbul'da Denizlispor'la oynuyor. Yenerse şampiyon olacak. Beralerlik halinde Galatasaray Beşiktaş'ın önüne geçecek.
O dönem en çok konuşulansa teşvik primi.
Denizlispor'un da Beşiktaş'la berabere kalması için teşvik primi aldığı iddia ediliyor. Ancak kanıt yok.
Beşiktaş, Ali Gültiken'in golüyle öne geçiyor. Ama ikinci yarıda Denizlispor'un ceza sahası dışından Erol'a attığı gol geliyor. İddiası olmayan Denizlispor kalesini cansiperane savunuyor ve maç 1-1 bitiyor. Beşiktaş ikinci, Galatasaray şampiyon oluyor.
Beşiktaş'ın başkanı Süleyman Seba'nın da tarife geçen sözü geldi: "Şerefli ikincilik şerefsiz şampiyonluktan iyidir!"
İşte o yılla ilgili tarihi bir itiraf geldi.
Şu anda teknik direktörlük yapan, o dönem Denizlispor'da futbolcu olan Mesut Bakkal, "Mesut bir adamın hikayesi" adını verdiği bu kitabında o maç için Beşiktaş'a karşı Galatasaray'dan teşvik primi aldıklarını itiraf etti.
Bakkal'ın kitabındaki bölüm şöyle:
"O sezonun unutulmaz maçı sondan bir önceki hafta İstanbul'da oynanan Beşiktaş maçıdır! Beşiktaş maçından önce başkan Ahmet Dardar idmanı izlemeye geldi. O ara antrenman karıştı. Hocadan idmanı bitirmesini istediler. İlk başta anlayamadık biz. Ne olduğunu sorduk. 'Çabuk toplanın İstanbul'a gidiyoruz' dediler. Sonra bize haber geldi, durumu anladık. Meğer Galatasaray bizi ağırlayacakmış. Akşam İzmir'e, İzmir'den de İstanbul'a. Ergun Gürsoy'un (dönemin Galatasaray yöneticisi) bürosunun karşısındaki Dedeman otelinde kaldık. Arada bize gelip, 'Aman çocuklar bizim için bu maç çok önemli' diyorlardı. Maçı da Ali Sami Yen'de oynayacaktık."

Atlara verilen haplardan içtik

"Bir çanta içinde para geldi otele. Kişi başına düşen para bizim transfer taksidimizdem biraz fazlaydı. Maç konuşmasında söylediler; kişi başı işiker milyondu. Tam o ara yeni çıkan bir arabanın parasıydı. Büyük para. Ali İpek, genel kaptandı. O gün tam maça gidecekken Nihat Hoca, Zafer abiyi kesti. Biz de, 'Zafer abi sen bizi otelde bekle' dedik. O maça gelmedi. Bir yönetici ile 6. kata kilitledik. Maça gittik. Orada bize atlar için kullandıkları haplardan verdiler. Hatta maç içinde bizim Çingene Erhan, 'Mesut, ben kusacağım' demiş, ben de 'Yahu maç içinde nereye kusacaksın' yanıtını vermiştim. Beşiktaş, 1-0 öndeyken 85. dakikada kullanılan serbest vuruşta Denizlisporlu Erol, yaklaşık 30 metreden attığı golle 1-1'lik eşitliği sağladı ve böylece şampiyonluk yarışında son hatfa öncesi ipler Galatasaay'ın eline geçti. Otele kendimizi attık. Ali İpek geldi. 'Paralar Denizli'de dağıtılacak.' dedi. Biz de stoper 'Kayış'Ahmet'i doldurduk. O çıktı, 'Bu paralar burada dağıtılacak!' dedi. Hemen odaya çıktık. İkişer deste bir milyon aldık. Herkes nemalandı. Kaleci Adnan 18 yaşındaydı. O da aldı. Nihat Hoca hemen aldı kaçtı. İzmir'e kahraman gibi indik. Galatasaray bizi Tenis Kulübü'nde ağırladı. O gün Galatasaray'ın maç yaptığı Antalya'dan gelen futbolcular oldu, mesele Arif Kocabıyık gibi...O günden sonra yavaş yavaş kabus başladı. Sakatlandım."

Editör: Haber Merkezi