Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir'in geçen hafta içinde görevinden istifa edeceği belirtilmişti. Ayrıca Özdemir zaman zaman da kulüp başkanları tarafından eleştirilmişti.

Nihat Özdemir, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte katıldığı basın toplantısında görevlerinin başında olduğunu açıkladı.

Özdemir'in konuşması şöyle:

"Biz kulüplerin çıkarını değil, Türk futbolunun menfaatini düşündük. Her hakem hatasının organize şekilde kamuoyu yöneterek gündeme taşınmasını üzülerek izledik. Tarafsız kurullarımızın aldığı her karara saygı bekledik. Hiçbir zaman göremedik. Algı operasyonları yapıldığını gördük. Kol kırılır yen içinde kalır deyip sessiz kaldık. Polemiklerin içinde kaldık. Kulüplerle hiçbir zaman polemiğe gitmedik. Her açıklamayı kamuoyunun takdirine bıraktık. 250. gün sonunda cevap hakkımızı kullanıyoruz. 8 ay önce genel kurulda göreve geldik. Kanun, statü, talimatlar çerçevesinde futbolumuzu yönetmek için yetkilerle görevimizi en iyi şekilde yapmaya çalıştık. Sürekli yönetimimizi etkilemeye yönelik çabaları gördük. TFF olarak tarafımızdan atanan, bağımsız kurullarımız aynı şekilde görevlerinin başındadır."

Gurur duyduğumuz milli takım var

"8 ayda neler yaptık? Gurur duyduğumuz bir milli takımımız var. Son dünya şampiyonu Fransa'ya yenilmeden, elemelerde kendi sahasında gol yemeyen, 1 maç kala turnuvayı garantileyen bir milli takımımız var. Şenol hocamıza güveniyoruz. Gidebileceğimiz yere kadar gideceğiz. 

Göreve geldiğimiz gibi yayın krizini kucağımızda bulduk. 14 toplantı yaptık. Paris'te Beinsports yönetimiyle görüştük. Ek bir sözleşme yeniledik. Kulüplerimizin lig başlamadan geciken ödemelerini yaptık. Yüzde 13'lük bir kayıp oldu. Ancak istikrarlı iş birliğimizi devam ettiriyoruz. Gelecek sezon da yola devam edeceğiz. Türkiye Kupası'nda 10 yıllık yayın iş birliğimiz devam ediyor."

Limitleri herkes biliyordu

"Bir talimat ortaya çıktı. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor... Hepsinin açıklamaları oldu. 1 Ağustos'ta yapıyı değiştirdik. Kurul 7 kişiden oluştu. Talimatta hepinizin bildiği gibi 3 yıllık plan var. Kulüplerle toplantılar yaptık. Bire bir anlatıldı. Sistemi sözlü ve yazılı olarak bildirdik. Başta Fikret Orman olmak üzere kurallara uyacağız açıklaması geldi. Ancak zaman geçtikçe beraber yürürlüğe koyduğumuz talimatı eleştiri konusu yaptılar. Takvim net ve açıktı. 28 Haziran'da yürürlüğe soktuğumuz gün, limitlerin açıklanacağı günü bildirdik. Herkes bunu biliyordu. Kulüplere bildirmenin dışında internet sitemizde duyurduk. Sonra niye 2 Eylül'de duyuruldu dendi?"

Mustafa Cengiz'i üzülerek izledim

"Sayın Mustafa Cengiz'in sözlerini üzülerek izledim. Kulüp Lisans Kurulu bağımsız hukuk kurullarından bir tanesidir. TFF'nin müdahalesi mümkün değildir. Kendisine hatırlatma yapmak isterim. Bazı kulüplere ayrıcalık yapıldığını söylüyor. İlan ettiğimiz takvimi bütün kulüplerimiz biliyordu. 15 Aralık'ta limit artırım talebinde bulunacağını da herkes biliyordu. Kurul maddelere göre kararlarını vermiştir. Kulüplere neden ceza verilmediği soruldu. Sayın Cengiz'i aydınlatmak isterim. Yaptırımlar ancak sezon sonundaki incelemeden sonra mümkündür. Sezon tamamlanır, son bilanço çıkar, kurul inceler, kararını verir. Eğer yaptırım gerekiyorsa bir sonraki sene uygulanır. Neden ceza verilmedi demek doğru değildir. Cezaların net uygulanacağını bir kez daha altını çizerek söylüyorum. 15 Aralık'tan sonraki başvurular niye kabul edildi diyor? Biraz araştırsaydı bu başvuruların daha önce yapıldığını görecekti.

Ara transferdeki limit artırımı ile ilgili de bilgi vermek istiyorum. Hedeflenen gelir artışı, transfer gelirleri harcama limitlerini artırmak için kullanılabilir. Her transfer işleminin ardından limit yeniden hesaplanır. Kulüp başkanlarımıza çağrıda bulunuyorum. TFF'yi polemik yaratarak taraftarlarınızın önüne atmayın. Sosyal medya üzerinden hareket ederek değil, talimatları okuyarak veya bundan anlayan arkadaşlara inceleterek bilgi sahibi olsunlar. Bizimle de her türlü iletişime geçebilirler."

Ali Koç ve Semih Özsoy'un açıklamaları

"Yine Fenerbahçe Başkanı Sayın Ali Koç ve Semih Özsoy'un kendilerine transfer yaptırmadığımız yönünde açıklamaları var. Ancak yaptılar. Biz bunlara karışamayız. Transferlerin kabulü bağımsız kurulumuza bağlıdır. Fenerbahçe'nin talebi kısmen kabul edildi. 16 milyon eklenirken diğer talepleri reddedilmiştir.
Yüzde 30'dan 40'a çıkması çok tartışıldı. Naklen yayın gelirinde yüzde 13'lük azalma oldu. Sayın Fikret Orman, Malatya Başkanı Adil Gevrek ile ağustos ayında gelip limitin 40'a hatta 50'ye çıkması gerektiğini söyledi. Henüz çok erken olduğunu söyledik. Daha sonra Kulüpler Birliği başkanımız değişti. Sayın Mehmet Sepil geldi. Harcama limitinin artması gerektiğini söyledi. Talimatımızda bulunan sapma miktarını yüzde 30'dan 40'a çıkarılmasını TFF yönetim kurulu kararlaştırdı. Kararın ardından 20 Aralık'ta bu sefer aldığımız kararı iptal ettik. Bunun nedeni kulüplerin ortak mutabakat sağlayamaması. Daha sonra biz böyle bir talepte bulunmadık diyen kulüpler, Tahkim Kurulu'na gitti. Tahkim Kurulu da bunu reddetti. Gördük ki kulüpler kendi çıkarları konusunda bile mutabakata varamıyor."

Gelelim meşhur Zorlu görüşmesine

"Ben TFF Başkanı olarak istediğim kişiyle, istediğim yerde görüşebilirim.  Riva'daki VAR merkezi, Avrupa'nın birçok ülkesinden daha iyidir. Sayın Zekeriya Alp, VAR konusunda bütün detayları paylaşmasına rağmen kulüplerin, yorumcuların yeterli bilgiye sahip olmadığını görüyoruz. Kendi camialarını yanlış yönlendiriyorlar. Yayıncı kuruluşun maç çekimi esnasında tüm görüntüler geliyor. Hem kamera sayısını artırdık, hem açıların daha iyi olması konusunda çalıştık. VAR pozisyonu istediği kameradan izler. Ofsayt çizgisi, VAR odasından gelir. Bu tesise Avrupalı hakemler gelip kamp yaptılar, eğitim gördüler. Hepsi burayı överken, bu gerçeği kendi ülkemizde kabul etmek istemeyenler var. VAR'ın bir çalışma prensibi var, bunu IFAB belirliyor. Hakemlerimiz de bunu kullanmaktadır. VAR'ı kötüleyerek bir yere gidemeyiz. İstatistikleri MHK başkanımız paylaştı. Sürekli eğitimler yapılıyor. Dünyanın her yerinde hakemler hata yapmaktadır, önemli olan bunu aza indirmektir. VAR her pozisyonda devreye girmez. Hakemlere VAR yokmuş gibi kullanın talimatı veriliyor. Bir bilgi de ofsayt çizgisiyle ilgili vermek istiyorum. Bu Dünya Kupası, Şampiyonlar Ligi sistemidir. 3 boyutlu sistem kullanılmaktadır. Ayak ucuyla ofsayt tespit edilmektedir. Bunun kararını IFAB verecektir. VAR havuzunu sürekli genişletmeye çalışıyoruz, eğitimlerimiz devam ediyor. Oyunu sadece hakem üzerinden konuşmak futbolculara haksızlıktır.
Sezonun kalan bölümünde eleştirildiğimiz diğer konu da sevkler ve cezalardır. Yapılan açıklamalar, hukuk müşavirliğimizce inceleniyor. Sadece tereddüte düşülen konularda ben ve yönetimimiz bilgilendiriliyoruz. Her sevke ceza çıkacak diye bir kural yok. Bazı yöneticiler ceza almadı, bazıları aldı.
VAR konuşmaları yayınlanmayacak. 1-2 ligde eğitim ve bilgilendirme amaçlı konuşmalar yayınlanmış olabilir. Bunu tercih etmiyoruz. Üst düzey liglerde bu asla tercih edilmemektedir. IFAB tarafından da tavsiye edilmiyor.

Sayın Çebi, dün bizi ziyaret etti. Bizim çalışma sistemimiz var. Kendisine bunu anlattık, süreç devam etti.

Göztepe - Beşiktaş maçına gelince... Bu benim işim değil, MHK değerlendiriyor. Hem Ankaragücü - Gaziantep maçıyla ilgili talep var. IFAB'ın görüşü de alınacak. Süreç devam ediyor."

Editör: Haber Merkezi