Bir kere net olarak şunu görelim Joe Biden Türkiye’ye şaşı bakan,
Türkiye’nin aleyhine olan çoğu kanun tasarısının,
Her eylemin arkasında olan biridir.
Kıbrıs Barış harekâtından sonra, Türkiye’ye uygulanan silah ambargonun
Mimarlarındandır.
Ermeni soykırım palavrasının;”Soykırım” olarak ABD meclisinde onaylanması için,
Çalışan bu konuda girişimler yapan biridir.
Türkiye’nin ABD’den alacağı silahları hep engelleyen senatörlerden biridir.
Zamanında Türkiye’nin alacağı helikopterleri engelleyen kişidir.
Kuzey Irak Kürt Lobisi adına lobi faaliyeti yapan biridir.
Uluslar arası hukuk “adaların kıta sahanlı olmaz “demesine rağmen,
Yunan adalarının kıta sahanlığı olduğunu savunan biridir.
Ortadoğu Bölgesinde İsrail’e kardeş bir KÜRT Devletinin kurulmasını çok isteyen biridir
Bunlar Biden hakkında bildiklerimizden bazıları.
Devam etsek sayfamız dolar başka şey yazamayız.
Özetle dostlar Biden için DÜŞMAN kelimesini net olarak yazabiliriz.
Zaten ABD’nin de artık stratejik düşmanımız olduğunu net olarak öğrendiğimize göre,
Başkan adayından da daha ne bekleyebiliriz ki!
TAYİP’İ NİYE DEVİRMEK İSTİYOR?
Bunun net cevabı çok ayan beyandır.
AKP Hükümeti ve de Cumhurbaşkanı ABD’lilerin dediklerini,
Yapmıyorlar ve de onları dinlemiyorlar.
Bağımsız bir Türkiye açısından bu durum güzel.
Çünkü ABD’nin genel arzusu kendi menfaatleri doğrultusunda

Kendine kayıtsız şartsız biat eden devletler yaratmaktır.
Onların menfaatlerine stratejik çıkarlarına dokunduğun anda yanarsın.
Bay Biden’in iki sözüne odaklanmamız lazım.
Birincisi ; ”KÜRTLER” başlığı.
İkincisi “darbe ile değil seçimle” başlığı.
Biden’in kastettiği KÜRTLER ülkemizde yaşayan,
Bizimle et tırnak olan bizim KÜRTLERİMİZ değildir.
Onun bahsettiği isyancı, Türk Devletini yıkmak bölüp parçalamak için
Yıllardır ABD ve batının uşaklığını yapan terörist Kürtlerdir.
Ve artık şunu net olarak görüyoruz ki!
PKK denen terör örgütün başımıza bela eden, yıllardır besleyen,
Arkamızdan kuyumuzu kazan bu stratejik düşmanımızmış!
Cudi Dağına ABD helikopterlerinin PKK’ya attığı mühimmatları unutmadık.
Kuzey Irak’ta oluşturulan Kürt Özerk oluşumunun arkasında ki gücün kim olduğunu da biliyoruz.
Biden’in Kürtleri silahlı terörist guruplardır.
PKK, YPG, PYD, PEJAK destekledikleri arkasında durdukları bu terörist guruplardır.
Darbe ile söylediklerine gelirsek.
Bu bir ABD başkan adayının darbeyi kendilerinin yaptığının itirafıdır bence.
Çünkü adam “darbe ile olmadı seçimle devireceğiz “diyor.
Ben de Allah Belanı versin senin ve de ülkenin diyorum.
Nedir bu dünyanın sizden çektiği.
Nerede kan varsa batı ve ABD var uşakları var.
Başkan seçilirse Türkiye meselesini müttefikleri ile görüşeceklermiş!
Kim bu müttefikler?
Fransa, İsrail, Kanada, Avustralya, İngiltere. Ve diğerleri.
Sömürgeci, emperyalist ve de her kanın arkasında olan müttefikler.
İşte ABD bu müttefiklerle bizim muhalefetimizi destekleyecekmiş(!)

Muhalefet liderimiz kim?
Sosyalist olarak geçinen Kemal Kılıçdaroğlu,.
ABD’nin durumu ne?
Asrın kan dökücüsü, emperyalisti, sömürücüsü, darbecisi.
İşte Bay kemal’in destekçisi bu özelliklere sahip.
Desteklemesi de doğal.
Kemal Kılıçdaroğlu onların istekleri doğrultusunda beyanlar veriyor.
YPG’yi özgürlük savaşçısı olarak niteliyor.
PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile kanka durumunda.
Akdeniz de, Libya’da ne işimiz var? Diyor.
Eh Bay Biden bundan daha iyi bir yandaş bulabilir mi? Kendine.
Ve sormak isterim Kemal Kılıçdaroğlu bu Biden’le neyi konuşacak?
Seçilmesi durumunda, darbeler, Akdeniz, YPG, PKK konusunda
Ne tür tavizler verecek merak ediyorum doğrusu!
İstanbul’dan Tayip’i attık diyor.
Bu lafa mim koymak gerekiyor.
Bir beraberliği işaret ediyor kiminle birlikte attılar acaba!
Öte yandan bir şeye daha dikkat çekmemiz lazım.
Çok önemli.
ABD, İsrail ve de batının uşaklığını yapan PKK bitme noktasına geldi.
Piyonlarının artık ellerinden kaydığını gören dünyanın kan dökücüsü sözde
İnsan hakları savunucu emperyalistler,
Şimdi artık Türkiye’yi direk olarak hedef almaya başladılar
İşi cephe savaşına kadar götürme görüntüleri var gibi.
Ve eğri oturup doğru konuşmanın zamanı da geldi artık.
Biraz da çuvaldızı kendimize batıralım.
Yönetenlerimiz artık şu DİN EKSENLİ dış politikalarından vazgeçmelidir.
Devletin çıkarları doğrultusunda olan politikalara dönmelidirler.

Bir Müslüman kardeşler, İhvan aşkı yüzünden, Mısır’ı kaybettik,
Suriye’yi kaybettik.
Araplarla ilişkilerimiz bitti.
Bir Filistin meselesi yüzünden İsrail’i kaybettik, ABD’yi kendimize düşman ettik.
Tamam, savunalım da ama kraldan da çok kralcı olmayalım.
Ve şöyle bir etrafımıza bir bakalım Müslüman ülkeler dâhil
Bir tek yanımızda duracak dostumuz kaldı mı?