Şehzadeler Şehri Amasya sancağında Sultan II. Bayezid tarafından tahta çıkışının şükranı olarak Hicri 886’da, oğlu Şehzade Ahmet’in gözetiminde bir külliye yaptırılmıştır. Külliye; cami, aşevi, misafirhane ve medreseden oluşmaktadır. Külliye’nin inşasının hayli ilginç bir hikâyesi olduğunu Evliya Çelebi’den öğrenmekteyiz.

Çelebi, seyahatnamesinde; Bayezıd, Amasya’da şehzade iken hat hocası ve yakın dostu Hamdullah Efendi ile meşk kayasında sohbet ederken ‘’bir gün saltanat bana nasip olursa bu diyara bir cami yaptırmak isterim’’, der ve Hamdullah’a burada nereye cami yaptırayım diye sual eder.

Bunun üzerine Hamdullah yayını gerip bırakır ve ‘’okumun düştüğü yer uygundur’’ der. II.Bayezıt bir yıl sonra tahta geçer ve okun düştüğü yere külliyeyi inşa ettirir. Külliyenin yapılışına dair diğer bir hikaye ise; Sultan Beyazıd şehzade iken şehrin ileri gelenleri tarafından saltanatın ona geçeceği müjdeler ve Amasya’ya cami, medrese yaptırılmasını rica ederler.

Bayezıd ise, tahta geçtikten sonra buraya oğlu Ahmet aracılığıyla külliyeyi yaptırır. Medresesinin ilk müderrisi Zenbilli Ali Efendi: Bayezıd adına yaptırılan caminin vakfiyesi Hicri 901 yılında yazdırılmıştır.

Caminin ayrı bir avlusu yoktur. Medrese, aşevi ile iç içedir. Cami ‘’T’’ planlıdır. Üç giriş kısmı vardır. Kare biçimli olan cami iki bölümden oluşmaktadır. İç kısımda mihrap fazla süslü değildir. Minber sade olup beyaz mermerdendir.

Bunların yanında sadelik ön planda olmakla birlikte kapı ve pencere kanat işçilikleri dikkatle yapılmıştır. Caminin sağ tarafında bulunan medrese ise külliye ile beraber yaptırılmıştır. Ters ‘’U’’ planlıdır. Evliya Çelebi buranın Amasya’nın en süslü ve en önemli medresesi olduğunu ifade etmektedir.

Medresenin ilk müderrisi daha sonra Osmanlı şeyhülislamı olacak olan Zenbilli Ali Efendi’dir. Aşevi de ‘’L’’ şeklinde bir plana sahiptir. Bunların yanında dikkat çeken bir detay ise burada medfun bir şehzadenin olmasıdır. Şehzade Ahmet’in oğlu Şehzade Osman’ın türbesi külliye içindedir.