Dostlarımdan birine dedim ki, Çok vakit konuşmamın sebebi şudur: Bir çok sözlerim arasında tesadüfen iyi sözde bulunuyor, fenası da. Düşmanlarım ise, iyi sözlerimi dikkate almıyor da, fena sözlerime önem veriyorlar.

Dostum Düşmanın iyiyi ve iyilik görmemesi  daha iyidir.

Beyt: Düşman gözüyle bakılırsa hüner ve marifet bir ayıptır. Sadi, bir güldür, lakin düşmanlarının gözüne diken görünür.

Şiir; Husumete kardeş olanlar, iyi kimselerin yanına uğramazlar, ancak onları, yalancıdır, şerirdir diye çekiştirip kötülerler.

Beyt; Dünyayı aydınlatan güneş, yarasanın gözüne çirkin görünür.

HİKMET: Bir tacir bin dinar zarar etti. Oğluna dedi ki; Sakın benim ziyan ettiğimi kimseye söyleme. Oğlu dedi ki; Babacığım! hay hay baş üstüne.

Madem ki emir buyuruyorsunuz söylemem. Fakat bu gizlemenin ne faydası var onu bana açıklar mısınız? Baba ona şu cevabı verdi: Söylesem musibet ikileşir. Biri sermayenin azalması, ötekinde komşuların, yani düşmanların sevinçli şamatası..

Beyt; Derdini düşmanlara açma. Çünkü sureti zahirde Lahavle der, derler, fakat içlerinden sevinirler.

Hİkaye; Akıllı bir genç, hem ilim ve marifet ve fazilet ve hemde iyi ahlak sahibi imiş. Eşi az bulunur bir genç. Bilginlerin mahfellerinde bulunur, haz duyar, fakat hiç söze karışmaz ve lakırtı etmezmiş. Bir gün babası demiş ki, Oğlum neden susuyorsun? Sen de konuşsana!

Oğlu babasına demiş ki, neden susuyor ve konuşmuyorum bilirmisin? Korktuğum nokta şu: Ya bilmediğim bir şey sorarlar da mahcup olurdum! 

Beyt: Bir şey söylemezsen kimsenin seninle bir işi olmaz. Fakat söylersen delil göstermen lazım. İnsandan sebep sorar ve delil isterler.

Kur'an ve hadsle susturamadığın adama verilecek cevap, hiç cevap vermemektir.

Hikaye; Calinus adındaki büyük hakim, bir gün bakıp ne görsün? Budalanın biri, bilgin bir adamın yakasına yapışmış ona saygısızlıkta buluyor.

Demiş ki; O, gerçekten alim olsaydı işi bir cahille  bu dereceye düşmezdi? ( Gülistan- Şeyh Sadi Şirazi)