TRABZONSPOR son Konyaspor beraberliğiyle kendi elinde olan üçüncülük şansını, rakiplerinin alacak olduğu sonuçlara bağlasa da, en kötü olasılıkla dördüncülüğü garantileyerek Avrupa yolunu 3 yıl sonra yeniden açtı. Kısıtlı ekonomik tablosu, transfer yasağı gibi olumsuzluklarla dolu sezonda alt yapıya verdiği zorunlu önemin sonucunu başarıyla almış olmasıyla, kendisini eskiden olduğu gibi "gönüllerin zirvesinde" buldu! Özetle, kötü yönetimlerin kaybettirdiği "taraftarı dışındaki sporseverlerin ikinci takımı olma " unvanını yeniden elde etti. Bu durum Trabzonspor açısından, bu sezona ait bir başarı öyküsü olarak sunulabilir. Ancak sezon sona eriyor, son iki haftaya geldik. Önümüzdeki sezona yönelik planlamalar, çalışmalar çok önemli. Malum kötü koşullara karşın gelinen bu olumlu nokta, yeni başarı öykülerini hedef büyütülerek gerektiriyor. İşte bu noktada yönetimi bekleyen olası sorun ve tehlikelere dikkat çekmek isteriz.

Bordo mavili takımda transfer yasağı bu sezon kalkacak gibi gözüküyor. Mali fair play tablosuna gerektiği kadar uyulduğu biliniyor. Başkan Ahmet Ağaoğlu umut verici cümleler kullandı. Büyük hedefler için belli ki kesenin ağzı açılacak. Borç milyarın üzerindeyken bu yöntem kulübün ekonomisini ne kadar sekteye uğratacak? Personel maaşları zamanında ödenemezken, oyuncu ödemeleri, transfer için bonservis bedelleri için kaynak nereden bulunacak? Yine kredi peşinde koşulacak gibi. Yeni bir sponsor katkısı yok. Forma, göğüs reklamı, loca gibi gelirler zorlanacak. Geçmiş yıllar göz önüne alınırsa bu iş zor.

Takviye gerekiyor

Trabzonspor'da bazı oyuncular ile yollar ayrılacak. Olcay Şahan, Rodallega, İbanez, Ahmet Kamil gönderilecek gibi. Bunların yerine oyuncular alınacak. Eksik mevkilere oyuncu takviyesi de yapılacak. Uğurcan'a destek için ikinci bir kaleci lazım. Sağ ve sol bek alınmalı. Stoper alınmalı. Orta sahanın yükünü alacak bir ya da iki oyuncu lazım. Onazi hala belirsiz. Avrupa kupalarında oynama şansı bile az. Forvete oyuncu takviyesi kaçınılmaz. Bu demektir ki Bordo mavili takıma büyük hedefler için 7-8 transfer gerekiyor. Alınan oyuncuların uyum sorunu ve ihtiyaca cevap vermesi kapalı bir kutudur. Bu sezon alınan oyuncuların performanslarına sakın aldanmayın. Gençlerin verdiği enerji onları bize unutturdu. Görmezden getirdi. Amiri'nin, Hosseini'nin, Toure'nin katkısı ne oldu? Nwakaeme ve Ekuban alkış aldı. Zaman zaman bu ikili de eleştiriler aldı. İşte Nwakaeme primi kaptı, son maçlarda yattı. Tık yok. Zafer sarhoşu gibi! Ekuban direkler arası oynuyor. Tapusu alınacak ama hala kapalı kutu. Şunu açık ve net bir şekilde söyleyebilirim: Futbola aç ve yıldız olmak isteyen her oyuncunun uğrayacağı istasyon Trabzonspor'dur. Hem yaşantı olarak hem de taraftarın sokakta yabancı oyuncuya verdiği enerji mükemmel. Bu enerji sahaya yansıyor. Trabzon'da bir yabancı oyuncu bir yıl para harcamadan lokantalarda yiyip içebilir. Abartmıyoruz, halk oyuncuyu bu kadar sahipleniyor.

Feda işi biter!

Bu sezon oyuncular için de feda sezonuydu. Herkes varını yoğunu sergilemeye çalıştı. Avrupa kapısı açılıp, transfer izni çıkınca takım içi dengeler değişecek. Bu Trabzonspor için en önemli bir etken olacak. Tüylenen ve adı transferde geçen, başkan Ahmet Ağaoğlu'nun "O takım istedi, bu takım sıraya girdi" dediği Yusuf ve Abdulkadir Ömür'ün ayakları artık kolay kolay yere basmaz. Çünkü müşterisi olan oyuncunun menajeri rahat durmaz. Hiç adı okunmayan gençler doğal olarak ses yükseltecek. Uğurcan, Hüseyin Türkmen, Abdulkadir Parmak ve Murat Cem, "Biz varız" diyecek. Bunlar yerli kısmı.. Ya yabancılar? Trabzonspor'la kendilerini bulan Nwakaeme ve Ekuban aynı sessizliklerini korurlar mı bunu zaman gösterecek. En önemlisi ise bu kadroya bu enerjiyi veren teknik direktör Ünal Karaman ile hala masaya oturulmadı. Sadece boş mukaveleye imza attırıldı. "Boş mukavele kabul edilmediği için 150 bin TL yazdım" diye Başkan Ahmet Ağaoğlu'nun ağzından açıklama duyduk. Feda eden, Süper Lig'de en az parayı alan teknik adamın masaya dilsiz oturacağını düşünmüyorum. Çünkü Ünal Karaman kendine düşenin kat kat fazlasını yaptı.

Transferler yoracak

Bordo mavili takımın Avrupa kupalarına uzun bir aradan sonra katılacak olması transfer çalışmalarının hızlı yapılmasını gerektiriyor. Az hata ile çok oyuncu alınmalı. Bordo mavililerin karnesine baktığımızda son 8 yılda böyle bir başarısı hiç yok. Onlarca oyuncu aldı. Transfer sayısı üçlü hanelere kadar çıktı. Tablo ortada.. Sonunda alt yapısından yetiştirdiği oyunculara kaldı. Borcu makul-ödenebilir sınırlarını aştı. Başkan Ahmet Ağaoğlu "İzlediğimiz ve prensipte anlaştığımız oyuncular var" demişti. Belli ki o rezerv duruyor. Umarım şok olacağımız transferler olmaz. İşin özü yönetimi zor bir süreç bekliyor.

Sorumsuz üyeler!

Trabzonspor'da yeni tüzük gereği 3 yıl aidatlarını ödemeyen üyelerin üyelikleri düşürülüyor. İlk uygulamada 10 bin 800 kişi duyarsız kaldı ve üyelikleri düşürüldü. Bir isyan çıktı. Yönetim kurulu eksikleri dikkate alarak 60 günlük bir süre daha verdi. Yine tınlayan yok. Sadece 600 kişi yatırdı. Sürenin dolmasına bir hafta kaldı. 10 bin 200 kişinin üyelikleri silinecek. Israrla ödemeyenlerden şunu anlıyorum. Bu beylerin aidatlarını birileri yatırıyor, hatta bu beylerin, bayanların üyeliklerini ise yine eş dost yapmış. Bunların Trabzonspor diye bir derdi yok. Trabzonspor bir liraya muhtaçken aidatını ödemeyen üye takımını cezalandırıyor demektir. Fenerbahçe camiasına bakın. Nasıl kenetlenip iki gecede 60 milyona yakın parayı topladılar. Birliktelik aile olma budur. Büyük kulüp olma koşulları içinde borç rakamları değil toplanan yardımlar konuşur!