Türk futbolu iyiye gitmiyor.

Maçları TV'den izliyorsanız eğer görüyorsunuzdur; kalite sıfır!

Koronavirüs sürecinde seyircisiz oynamak belki berbat futbolun bir gerekçesi olabilir ama... İngiltere ve Almanya'yı da izliyoruz; onlardaki futbolsa bizdeki ne?

Yanlış yöretilen ve borç batağına saplanan kulüpler, yine yanlış yapılan transferler, yanlış takım kurmalar, yanlış hoca seçimleri... Bunlar var ama işin içinde bir de Türkiye Futbol Federasyonu ve kurulları var. 

Hukuk kurullarından çıkan tepeden tırnağa yanlış kararlar da bitiriyor futbolu.

Zaten baştan yanlış oluşturulmuş kurullar bunlar. 

Geçen günlerde Atilla Türker yazdı; tekrar edeyim:

- TFF Tahkim Kurulu Başkanı Murat Balcı, futbolcuları dolandırdığı gerekçesiyle tutuklanan menajerin avukatlığını üstlendi.

- Balcı, Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın da avukatı.

- Balcı'nın yanında çalışan Cansu Şahin, Emre Belözoğlu'nun avukatı.

- Balcı'nın büro arkadaşı Aytaç Yüksel de halen Disiplin Kurulu başkanı.

TFF Başkanı Sayın Nihat Özdemir; bu nasıl yapı?

Futbol kötü, yönetimi kötü, hukuğu daha da kötü!

Cezalar kişiye göre değişiyor.

Bir teknik adam ve yönetici iki satır mesaj atınca bilmem kaç maç veya ay ceza alıyor.

Bir başkan sahanın ortasına dalıp, adam kovalıyor; 15 gün hak mahrumiyeti yeterli görülüyor.

Bir futbolcunun yaptığı herhangi bir olumsuz harekete veya gördüğü kırmızı karta verilen ceza, aynı olayı yapan bir başka futbolcudan ayrı olabiliyor.

Ondan sonra adaletsiz futboldan gel de kalite bekle!

A'dan Z'ye bozuk bizdeki bu futbol düzeni! Düzeleceği yok.

Deveye sormuşlar: 

- Boynun neden eyri?

- Nerem doğru ki! demiş.

Bizimki de öyle maalesef!