Artık Türk olmak, Türk olarak yaşamak, kendini Türk olarak ifade etmek bile zor. Nedendir bilmiyorum Türk’ü sevmiyorlar. Kendi ülkende, Türküm doğruyum çalışkanım diyorsun, diyemezsin oy için birileri darılacak diye. O metni kaldırıyorlar. Türküm, Türk Milliyetçisiyim diyorsun, diyemezsin... Hemen vay ırkçı faşist diyorlar. Yani kendi ülkende bile kendini Türk olarak ifade ettiğinde, Türk olduğunu söylediğinde tepki alacak kadar garip böylesine ironik bir durum var.

Batılılar sevmiyor

Ya yabancı ülkeler! İnanın orası başka bir âlem. Ne hikmetse dünyada Türk’ü pek sevmiyorlar. Türküm dediğinizde kapılar bir anda üzerinize kapanıyor. Türk’e bir nefret, bir önyargı, bir kin var. Bakın Avrupa Birliği’ne. Yarım asırdır kapısındayız. Bizi parya gibi kapının önünde tutuyorlar. Ama içeri almıyorlar. Niçin? Sanırım Türk olduğumuz için. Avrupalı, Amerikalı, teröriste gösterdiği sevgiyi, muhabbeti Türkiye’ye, Türklere göstermiyor. Tek kelime ile adımız barbara çıkmış. Barbar olan biz miyiz? Milyonlarca Müslüman’ın kanını döken, sömüren onlar mı, bilmiyorum! Avrupalı bizi sevmez. Amerikalı bizi sevmez. Rus bizi sevmez. Yunanlı bizi sevmez, Ermeni bizi sevmez. Arap bizi sevmez.

Araplar sebebi ne!

Ya şu Araplara ne demeli? Adamları 600 yıl boyunca korumuş kollamışız. Necip ırk peygamber kavmi diye askere bile almamışız. 600 yıl boyunca burunlarını kanatmamışız. Kutsal toprakları korumak için batılı emperyalistlere karşı mücadele etmiş kanımızı dökmüşüz. Onlar ise gelen ilk haçlılara kucaklarını açmışlar. Bizi arkadan vurmuşlar. Ama sevilmeyen yine bizleriz. ABD, batı onları katlediyor. Mısır, Suudiler, emirlikler, çoğu Arap ülkesi, batılıları ABD’yi seviyor. Ama Türkleri sevmiyor. Bir tek Yahudilerle bir muhabbetimiz vardı. Onu de Filistin söylemi ile bitirdik. Nedendir? Bu kinin sebebi ne? Sanırım, tarihin şanlı ama şimdilerde tozlu sayfalarında yatıyor. Hep işgalimiz altında kalmalarının aşağılık kompleksi var. Atilla gelmiş. Tanrının kılıcı olarak Avrupa’nın tozunu atmış. Kesmiş biçmiş fethetmiş. Osmanlı İmparatorluğu kurulmuş, cihan imparatorluğu olmuş, dünyanın başkenti İstanbul’u almış, Viyana önlerine kadar Avrupa’nın tozunu atmış, Avrupa’nın yüzde 40’ını asırlar boyunca yönetmiş. Adam nasıl nefret etmesin!

Viyana surlarında nöbetçi

Viyana surlarında hala bir asker ufku gözetliyor, Türkler gelecek mi diye nöbet bekliyorsa nefretlerine söz söyleyemeyiz. Avrupa’nın içine kadar bir hançer gibi saplanmışsın. Asırlar boyunca Vatikan’ın kurmak istediği, din imparatorluğunun bu amaçla düzenlediği haçlı seferlerinin önünde kalkan olmuşsun. Hıristiyanlığı bölgeye sokmamışsın. Sanırım hala bu aşağılık kompleksini yaşıyorlar. Türk’e karşı içlerinde bir nefret bir husumet var. Bu sevgisizliğin sebebi o. Adamlar Asya bozkırlarından gelip, cihan imparatorluğuna ulaşmamızı hala hazmedemiyorlar. Ve bunu yüzyıllarca topu bir araya gelerek, Osmanlıyı yıktılar bir şekilde bitirdiler. Şimdi Türkiye yine hedeflerinde. Rus aşırı sağcı Jirinovski’nin dediği gibi: “Anadolu Türklere teslim edilmeyecek kadar kıymetli bir topraktır.” Batılılar, ABD’de aynı fikirde. Türkleri buradan def etmek, geldiğimiz topraklara göndermek en büyük hedefleri. Bakın şu son savaşımıza operasyonlarımıza. Batının besleyip büyüttüğü, semirttiği belli bir amaç için hemen alt sınırlarını konaçlandırdı. Teröristlerle mücadele ediyorsun. Bunlar katiller sürüsü. Vay nasıl edersin? Bir tane dostun yok. Hepsi düşman hepsi karşında. Bir saldırı ki! Sormayın gitsin. Türk’e nefret o kadar yukarılarda yani. Özetle dostlar Türk olmak, Türk olduğunu söylemek çok zor gibi görünüyor. Batılılar ve ABD, Türk’e karşı bu aşağılık kompleksiyle ve de şaşı gözle bakmayı sürdürdükçe, Türk olarak yaşamanın zorluğunu hep yaşayacağız galiba. Buna tek cevap ise Ulu Önderin veciz sözlerinde yatıyor: “Ne mutlu TÜRKÜM diyene”