Son günlerde Ortadoğu da yaşanan gelişmeler bu sıralar en çok bölgeyi ve bölge ülkeleri tedirgin ediyor. Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesi, İranlı Komutan Kasım Süleymani’ninin ABD tarafından öldürülmesi ve Irak’ta yaşanan gelişmeler Ortadoğu da yeni fırtınaların habercisi gibi gözüküyor.

TÜRKİYE’NİN GÖNDERDİĞİ ASKERLER LİBYA’YA ULAŞTI

Türkiye, Libya- Trablus’ta kurulan ve Birleşmiş Milletler tarafından ülkenin meşru temsilcisi olarak kabul edilen ‘Ulusal Mutabakat Hükümeti’ (UMH) ile ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’nı 27 Kasım 2019 tarihinde imzalamıştı.

Bu anlaşma ile Türkiye’nin Marmaris, Fethiye, Kaş kıyı hattından Libya’nın Derne, Tobruk ve Bardiyah kıyı hattına uzanan deniz alanları iki ülkenin kıta sahanlığı olarak belirlenmişti.  2 Ocak’ta ise tezkere Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmiş ve geçmişti. Böylelikle Barış Pınarı Harekâtına karşı çıkan ülkelere devreye girmiş ve yine bu tezkere için de olumsuz açıklamalarda bulunmuşlardır.

Libya’da Hafter cephesinin tarafını tutan Mısır, Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin TBMM’de kabul edilmesinin “endişe verici” olduğunu söyledi. Birde bunun üzerine Mısır, Arap Birliği’ne olağanüstü toplantı çağrısı yaptı.  

Arap Birliği de Libya’da yaşanan gelişmeleri görüşmek üzere ‘Daimi Temsilciler’ seviyesinde olağanüstü toplanma kararı aldı. Barış Pınarı Harekâtı’nda olduğu gibi yine Mısır’ın başını çektiği sözde Müslümanların yanında duran ama hep emperyalizmin maşası olmuş ve Cumhurbaşkanı da “sizin topunuz bir araya gelseniz zaten bir tane Türkiye etmezsiniz” diyerek tepki gösterdiği Arap Birliği, İslam’ın son kalesi Türkiye’nin yanında olacaklarına karşısında saf tutmayı tercih etmişti.

Böylelikle açıklamalar, uyarılar, kınamalar yine peş peşe geldi.

TBMM’den geçen Libya tezkeresinin ardından Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri ve Uluslararası İş Birliği Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’ye “Tehlikeli Bir Rol Üstleniyorsunuz” uyarısında bulundu. Suudi Arabistan ise kınadı.

Tabi 2 Ocak’ta Libya tezkeresi gelirde Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rus Kesimi boş durur mu? Bunlarda kendi aralarında Doğu Akdeniz gazının taşınmasına ilişkin “EastMed” anlaşması imzalayarak bölgeden Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni hâlâ dışlamaya çalışan adımlar atmaya çalışıyorlar.

Tüm bu gelişmeler ile birlikte Libya tezkeresinin TBMM’den geçmesinin ardından hemen bir gün sonra General Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu, Türk askerine silahlanmaları için halka çağrı yaptı.

Kuzey Afrika, Akdeniz ve Ortadoğu üçgeninde sular gitgide ısınıyor. Bir taraftan Türkiye deniz sınırları içinde hakkı olan doğalgaz ve petrolü ararken diğer taraftan garantörlüğünü yaptığı KKTC’nin ise hakkını korumaya çalışıyor. Kendini bilmez birilerinin söylediği gibi Türkiye sömürgecilik faaliyetleri yapmak için bu mücadeleleri vermiyor. Tamamen kendi hakkını korumak için bu mücadeleleri veriyor. Türkiye’yi sömürgecilikle suçlayanlar önce bu milletin böyle bir kara lekesi var mı onu öğrensinler ondan sonra da diğer ülkelerin tarihine bir baksınlar derim.

IRAK - İRAN – AMERİKA

Türkiye bir taraftan Doğu Akdeniz de egemenlik hakkı mücadelesi verirken bir taraftan da doğu sınırlarında savaş tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.

Çünkü 3 Ocak 2020'de, uçakla geldiği Irak'ın başkenti Bağdat'ta Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın talimatıyla uğradığı bombalı saldırıda Kasım Süleymani öldürüldü. ABD Savunma Bakanlığı, Süleymani'nin daha önce gerçekleşmiş, Bağdat'daki ABD elçiliğinin İran destekli Kataib Hizbullah militanları ve Haşdi Şabi destekçileri tarafından saldırılmasına onay veren yetkili olduğunu belirten ve gelecekte Amerikan diplomat ve askeri personele karşı gerçekleşecek saldırıların önlenmesi için bu saldırının gerçekleştirildiğini açıklayan bir bildiri yayınladı. Böylece ABD ile İran yeni büyük bir krize girdi.

Irak’ta ABD uçaklarının Şii milis gücü Haşdi Şabi 45’nci bölüğüne yaptığı saldırı sonrası milis güçlerden ABD askerlerinin çıkarılması çağrısı yapıldı. Irak’ta öfke büyüdü ve ABD Büyükelçiliğine baskına dönüştü. ABD Büyükelçisi ve personel Bağdat’tan çıkarıldı.

2 Ocak’ta İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ABD’ye seslenerek “Eğer hatanızı anladığınızı gösterirseniz müzakereye hazırız” dedi.

Kanaatimce Türkiye her koşul ve şartta hazır olup uyanık olmalı aksi takdirde Ortadoğu’da dengeleri gözetemez ve ilerisi için sağlam adımlar atamaz ise Ortadoğu bataklığında saplanır kalır.