Türkiye'nin ilk kuantum bilgisayarının tanıtıldığı törende açıklamalarda bulunan  Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin kuantum bilgisayar teknolojisine sahip az sayıda ülke arasına girdiğine vurgu yaptı.  Yılmaz "Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarların işlem gücünü kat kat aşarak karmaşık problemleri çözme kapasitesiyle teknoloji dünyasında bir devrim olarak nitelendirilmektedir" ifadelerini kullandı.

TOBB ETÜ Teknoloji Merkezi'nde " Türkiye'nin Kuantum Çağı Başlıyor: Türkiye'nin İlk Kuantum Bilgisayarı Tanıtım Töreni" programında açıklamalarda bulunan Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde milli teknoloji hamlesini bir devlet politikası olarak benimsediklerini, böylece savunma sanayi başta olmak üzere teknoloji üreten ülke olma yolunda güçlü bir irade gösterildiğini belirtti. Güçlü ekonomik yapının, bilim ve teknolojide sağlanan ilerlemelerle, bu ilerlemelerin ekonomi ve sosyal hayatın tüm alanlarına yayılmasıyla oluşturulduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin bu yolda emin adımlarla ilerlediğini dile getirdi.Yılmaz, savunma sanayi, uzay, yapay zeka, biyoteknoloji ve kuantum teknolojileri gibi stratejik alanlarda yerli üretimin artırılmasının, milletin refahını ve küresel rekabet gücünü oluşturmanın temel şartı olduğunu belirterek; "Teknolojik ilerleme sadece yenilik üretmek değil aynı zamanda toplumun tüm kesimlerini bu dönüşüme dahil ederek yeni bir kalkınma mekanizması inşa etmek anlamına gelmektedir. Milli teknoloji hamlesi, işte bu yapıyı kurarak yalnızca bugünü değil yarınlarımızı da güvence altına almayı hedeflemektedir." dedi.

Bölgesel ve küresel düzeyde yaşanan gelişmelerin, risklerin ve belirsizliklerin yoğun olduğu bir dönemden geçildiğine dikkat çeken  Yılmaz, Türkiye'nin uluslararası hukukun ve kurumların güvenilirliğini yitirdiği bir süreçte kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini vurguladı. Yılmaz, TOBB ETÜ Teknoloji Merkezi'nde ülkeye kazandırılan 5 kubit kuantum bilgisayar QuanT ile Türkiye'nin kuantum bilgisayar teknolojisine sahip az sayıda ülke arasına girdiğine dikkati çekerek, bunun kuantum teknolojisi ekosisteminin gelişimine de katkı sağlayacağını ve bu ekosistemi güçlendirerek geleceğe taşıyacaklarını belirtti. 

"UNESCO tarafından ilan edilen 2025 Uluslararası Kuantum Bilimi ve Teknolojisi Yılı'na büyük bir inanç ve güçlü bir kararlılıkla hazırlanıyoruz" diyerek, bu dönemde uluslararası işbirliği fırsatlarının artacağına ve Türkiye'nin bilimsel liderliğinin güçleneceğine inandığını anlattı. Yılmaz, gelecekte daha güçlü AR-GE merkezleriyle yola devam edeceklerine, kamu-özel işbirliğini de güçlendireceklerini belirterek; "Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarların işlem gücünü kat kat aşarak karmaşık problemleri çözme kapasitesiyle teknoloji dünyasında bir devrim olarak nitelendirilmektedir. Kuantum devriminin insanlığın teknolojiye bakışını kökten değiştireceğini ve önümüzdeki yıllarda bilim ve endüstri dünyasını derinden şekillendireceğini birçok çevre öngörüyor. Kuantum bilgisayarlar stratejik alanların yanı sıra sağlık, finans, sensör teknolojileri ve ileri malzeme geliştirme gibi sektörlerde de oyun değiştirecek özelliğe sahip. Bu sebeple her ülke kendi yerli kuantum teknolojileri yol haritasını oluşturmaya başlamış, aşama kaydeden ülkeler bu teknolojide tekeli elinde tutmak amacıyla kritik bileşenlere ticari kısıt uygulamaya yönelmişlerdir." ifadelerini kullandı. 

Türkiye'nin bu konuda 2020 yılında kendi yol haritasını şekillendirdiğini ve bu planı adım adım hayata geçirdiğini anlatarak, süperiletken teknolojilerinin kritik öneme sahip olduğunu, süperiletken çiplerin gelecek dönemin temel gündem maddelerinden biri olacağını aktardı.

Yılmaz, kuantum bilgisayarlar dünyasının gençler için yeni nesil teknolojilerin öncüsü olma fırsatı sunduğunu dile getirerek;"Sizlerin bu alanda yer alması ülkemizin bilimsel geleceğine katkıda bulunmakla kalmayacak aynı zamanda küresel ölçekte fark yaratmamızı sağlayacaktır. QuanT sizlerin kuantum teknolojisi hakkında uygulamalı bilgi edinme ve bu alanda ilk adımlarınızı atma fırsatı imkanı sunacaktır. Sizler bugünün üniversite öğrencileri olarak yarının bilim insanları girişimcileri ve liderlerisiniz. Büyük başarıların büyük hayallerle öz güvenle başladığını hiç unutmamamız gerekiyor. Birtakım çevreler karamsar bir hava oluşturmaya çalışıyor olabilirler. Özellikle beyin göçünü tahrik etmek için gençlerimizi dış ülkelere yönlendirme çabası içinde olanlar olabilir. Ancak şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Gençler, nitelikli insan gücümüz bizim en büyük sermayemizdir. Ne finansal güç ne yer altı, yer üstü kaynakları, madenler... Bugünün dünyasında fark oluşturacak en büyük gücümüz sizlersiniz, genç beyinlerimizdir. İnsanımızı, ülkemizin geleceği için ülkemizin, milletimizin güçlü bir şekilde yarınlara yürümesi için her türlü imkanla buluşturmak da bizim temel görevimizdir." ifadelerini kullandı. 

Kuantum bilgisayarların sürekli geliştirilmeye devam edileceğini aktaran Yılmaz, bu cihazların moleküler simülasyonlardan yapay zekaya, optimizasyondan kriptografiye kadar pek çok alanda klasik bilgisayarların çözmekte zorlandığı karmaşık problemleri çözme kapasitesine sahip olacağını, bu sayede bilim, sağlık, finans ve güvenlik gibi kritik sektörlerde yenilikler sunarak Türkiye'ye küresel rekabette stratejik bir avantaj kazandıracağını belirtti. Açıklamalarının sonunda "Savunma Sanayi Başkanlığımızın desteğiyle ASELSAN, TOBB ETÜ tarafından kurulacak olan ve diğer üniversitelerimizin de katkısıyla süperiletken çip üretimeviyle ilerleyen zamanlarda yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarımızı da yapacağımıza gönülden inanıyorum." ifadelerini kullandı. 

O şirket, Apple'ı geride bırakarak dünyanın en değerli şirketi oldu O şirket, Apple'ı geride bırakarak dünyanın en değerli şirketi oldu