“Aşı karşıtı değilim ama”..cümlesi problemli..Bildiğiniz karşılar. Çok kısa sürede hazırlandığı için aşıya güvenmiyorlarmış.

Diğer ilaç vs ler hakkında çok bilgili ya hazretler.. Dünyada tam aşılanma olmadıkça bu illet sona ermeyecek. Bununla yaşamaya alışacağız diyen var, farklı bir şekle girerse kendini imha edebilir diyen de. Her kafadan bir ses.

Kısa sürede hazırlanmasına gelince. Koronavirüs farklı türlerde yıllardan beri var. Hatta bizde Türkovac’ı bulan bilim insanımız ABD’de bu konuda doktora yapmış yıllar önce.

Kovid 19, 2019’da ilk kez göründü, 1 yılda hemen aşı hazırlanmadı ki. Aynı şekilde mRNA da öyle. Türk doktorlar kanserle ilgili yol kat etmeye çalışırken, bu illet ortaya çıkıyor, hatta ortaklarını zorla ikna edip aşı çalışmasına başlıyorlar. mRNA hakkında ki çeşitli makalelerde, aşının hücre sıvısı içinde kaldığı, çekirdeğe gir-e-mediği için genetikle ilgili problemin yaşanmasının mümkün olmadığını okuyoruz.

Hâl böyle iken “çip takılacakla başlayan karşıtlık, genetik bozukluk, kısırlığa” kadar gelip dayandı. Ona bakarsanız, yediğimiz birçok gıda hibrit tohumla üretiliyor.

Çiftçi her yıl tohum almak zorunda. Aşı karşıtı oldukları kadar hibrit tohuma karşı olduklarını duydunuz mu? Hayır. İlk başta karşı oldular çoğu geri dönemeyip hatasında ısrarla yürüyorlar. Kısırlıksa hiç olmadığı kadar yaygın.

İlk okula gidiyorduk, ABD yardımı adı altında okullarda süt tozları dağıtılıyordu. Günün bir saatinde severek içiyorduk. Kısırlık yapıyor iddiası yaygındı. İstatistiğini bilediğim için şimdiki aşı karşıtları gibi “öyle düşünüyorum” diyemeyeceğim. Sağlık bu, şakaya gelmez.

Şu an Dünyada 5 milyon, ülkemizde 70 binin üzerinde ölüm var. Hastanın şekeri vardı, kovit olunca ölümü “kovit dendi” diyorlar. Ne diyeceklerdi? Şeker hastaları ilaca bağlı, normal şartlarda hayatlarını sürdürüyor. Aynı şekilde organ nakli de öyle.

Aşılılar ya da bünyesi kuvvetli olanlar hafif geçiriyor raporlara göre. Şu anda tek çözüm “aşı.” Ya da “tam tecrit.” Bizdeki aşı karşıtı yazar ve doktor tayfasının, İngiltere, ABD merkezli verdiği raporlar ya geçen yıla ait ya da raporun ara faslından. Yoksa o bilgiler aşının ölüme yol açtığı anlamında olsa, devletler vatandaşını öldürmek mi istiyor da “aşılara kucak dolusu para” döküyor.

Çok komplo teorisi duydum ama bu kadar uçuğunu, mantıksızını, cinayet meyilli yaklaşımı hiç duymamıştım. İnsanlar ölüyor, ekonomi bozuluyor devletler canını dişine takmış vatandaşını korumaya çalışıyorken, alakasız birileri çıkıyor şüphe tohumu serpiyor. Kaç örneği var “niye aşı olmadım” pişmanlığı ile son nefesini veren.

Dünya nüfus fazla olduğundan, “Bil Gates virüs ve aşı ile nüfusu azaltıyor” diyenler, böyle kesin cümle kurmak yerine, aşı karşıtlığında gösterdiğiniz inat ve direnci bu illete karşı ne yapmalıya harcamalısınız ki inandırıcılığınız olsun.

Şu vakte kadar Türkovac ile ilgili olumsuz cümle kuramadılar şükür ki. Kendi aşımızı olup, önümüze bakacağız. Hesaplar, çalışmalar yolunda giderse birkaç aya üretim başlayacak.

Ve “aşı karşıtı üç beş doktorun” temelsiz, mantıksız, tıp dışı, çalma çırpma doküman yalanları bitecek. Virüsü yenmekten çok bu çapsız, kendini bilmezlerden kurtulacağımıza seviniyorum yeminle.