Türkiye kendi aşısını bulan sayılı ülkelerden. Yakında kendi aşımızla savaşa katılacağız. İnsanlığa faydamız dokunacak. Bu kadar önemli bir gelişme, hiç yankı bulmadı. Bilmem ne takımına, falan futbolcunun gelmesi kadar konuşulmadı aşı. İnsanın ağrına gidiyor. Milyonlarca insanın ölümünden sorumlu virüse karşı korunma kalkanını bulmuş bilim adamı ve ekibi, onlara yol açmış hükumet, yokmuş gibi davranmanın adı siyasetse eğer, yere batsın o siyaset.

Kime ne faydası olur ki böyle duyarsızlığın. Kayseri Erciyes Üniversitesinden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, doktora sonrası üç yıl Coronavirüs üzerinde çalışmış. Ve kadere bakın ki, yıllar sonra Azrailin adı Coronavirüs olduğunda virüse karşı tedbir üzerinde çalışma yapıyor, başarıyor. Anlattığına göre Erciyes Üniversitesinde 2013 yılında aşı merkezi kurulmuş ve Kırım Kongo üzerinde Aşı geliştirilmeye çalışmışlar.

O çalışmanın, Koronavirüs aşısı geliştirmeye katkısı olmuş. Aynı Biontech’i bulan Özlem Türeci ve Uğur Şahin gibi. Aslında Kanser çalışması yaparken, oradaki tecrübeleri ile Biontech’i geliştirdiler.

Türkiye’de virüsün ortaya çıkması ile birlikte kısa sürede virüsü izole edip, genetiğini çözmüşler. Sonra fare deneyinde başarı, raporlama gibi hızlı neticelerin başarı ile alınması ile Turkovac hayatımıza girecek.

Turkovacı bize kazandıran Prof. Dr. Aykut Özdarendeli 25 yıldır viroloji çalışıyor. Netice; Turkovac “acil kullanım onayına müracaat aşamasına geldi.' Kabul edilmesiyle birlikte yerli aşımız kullanılmaya başlanılacak.

Aşı karşıtları denilen işin özünde 2023 seçimine odaklı örgüt umarım ki, yerli aşımıza kulp takmaz. Millete çip takmak gibi komplo teorilerine girmez.

Gıdaklayıp durdukları halde tek bir yumurtaları yok ortada. Çalışmayı başarı ile taçlandıran ekibe, yolunu açıp onları özendiren hükumetimize teşekkürlerimle. Darısı tüm bilim insanlarımızın başına.

DEDİKODU KUMKUMASI SEDAT PEKER FETÖ

korumasında Mafyacılık oynayan, Sedat Peker CİA üfürmelerini iç kamuoyuna sosyal medya üzerinden üflüyor. Devletlerin tek açık kapısı sosyal medya. Hani bıçakla ekmek de kesersin, adam da öldürüşün ya o hesap. İstihbarat örgütleri bu alanda adam kesiyor.

Peker’e göre yedi düvel ve onun gibi tiplerden fonlanmayan yazar -medya “namusu maaşı kadar olan gazeteci.” Herkese namussuz diye Peker, milyonlarca dolarlık para trafiğini, ona buna aldığı binlerce liralık hediyeleri sünnetinde takılan paralarla mı alıyor?

Yeni bir bohçacı dedikodusu atmış ortaya. Birleşik Arap Emirlikleri medyaya yatırım yapacakmış. Bunu yaparsa, emir eri gibi yapar. Aslında, Sözcü, Habertürk, Fox tv gibi patronu dışarıda olan medyalara izin vermemek gerekir.

5. Kol faaliyeti ile basın özgürlüğünü karıştırmamak gerekir. Bu kez denilecek ki, Dünya dijitalleşti. Dünya dijitalleşti diye, sınırları, gümrük kapılarını kaldırıyor muyuz? Sosyal medya, sabahına unuttuğumuz rüyalar gibi. Medya ise öyle değil.