BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye, şehitlerinin yasını tutarken yaptığı açıklamada ''Kürt kökenli vatandaşlarım azınlık statüsünde değildir.

Biz geldiğimizden bu yana 3 şeyi başardık. Ret politikalarını yok ettik, inkar politikalarını yok ettik. Asimilasyon politikalarını da yok ediyoruz.

Dikkat ederseniz seçim öncesi bir ifade kullandım.

Bu ülkede artık Kürt sorunu yoktur.

Bu ülkede PKK sorunu vardır. Kürt kökenli vatandaşlarımın da sorunları vardır.

O sorunların çözümünde yine en büyük katkıyı bugüne kadar biz verdik. Bundan sonra da biz vermeye devam edeceğiz'' dedi.

Türkiye'nin neden AKP Hükümeti döneminde terör belasından kurtulamadığı ve PKK'nın siyasi uzantısı BDP'nin "demokratik özerklik" ilan edecek kadar çizmeyi aştığı aslında Erdoğan'ın bu konuşmasında saklı...

 

Bir başbakan her olayın ardından başka konuşursa, devletin ve milletin değil kendi menfaatini düşünürse olacağı budur...

Seçimden önce ''Kürt sorunu'' diye her yerde konuşan kimdi acaba?

Kürt açılımı neydi? Bunun ne olduğunu bilen hiç olmadı.

İmralı ile, Barzani ile, Talabani ile neden masaya oturup bunlara bu kadar taviz verildi?

PKK'nın hamisi Barzani'nin ayağına gidip açılım için medet uman ve beraber '"Yemen türküsü"nü söyleyen kimdi acaba?

 

GEÇ DE OLSA AYILDINIZ MI?

PKK açılımı yapıldı, Kandil'den gelen teröristler mobil ve Atatürk posteri olmayan mahkemelerce berat ettirildi...

Anlaşmalar, protokollar yapıldı...

Vatana ihanet cürümü işleyen 30 bin kişinin katili, ''Sayın Öcalan'' oldu...

İyi de yıllarca ''Kürt sorunu var.... Sizin sorununuz benim sorunumdur'' denilerek bir yerlere gönderme yapıldığını unuttuk mu zannediliyor.

Sayın Başbakan, bu gelişmeler; kendi kendilerine özerklik ilan etmeler, iki başlı devlet ve bayrak istemeler, sizin zikzaklarınızın ve bunların şımartılmasının son noktası değil midir?

Geç de olsa ayılmanız hayırlı olmuştur.

Tabii zamanı gelip yine nabza göre şerbet vermezseniz...

DAHA ÖNCELERİ NEREDEYDİNİZ?

 

EVET bu terör sorunudur...

Batı dünyasının bir oyunudur...

Sorunun kaynağı pusuda kullanılan ağır silahların kaynağıdır.

Sayın Başbakan; "açılım" yaptığınız zaman da size ''Kürt sorunu değil terör sorunu var'' dendiğinde Diyarbakırlar'da Ahmet Kayaların, Şivan Perverlerin söylemlerini öne çıkarıp bugünkü duruma kaynak hazırlarken neredeydiniz?

Kürt açılımı yapan; sonra da adını "Demokratik Açılım'', "Milli Birlik Projesi'' yapan kimdi?

Aslında en baştan beri PKK açılımıydı.

Sürekli, "36 ayrı etnik köken var'' diyerek ülkeyi ne hale getirdiğinizin farkında mısınız?

Siz söyleyin böyle ustalık olur mu?

Bir de açılımla şımarttığınız terörün durumuna bakalım:

2001'de teröre verdiğimiz şehit sayısı sıfırdı.

2002'de; yani sizin iktidara geldiğiniz yılda ise sadece 6 askerimiz terör saldırılarında şehit düştü.

Sıfır terörle devredilen hükümet, bugün şehit kanlarında boğuldu.

Yani; hükümet açılıma; analar şehit tabutlarına sarılıyor...

Türkiye'yi bu kâbus dolu günlere getirdiniz...

Hani herşey çok güzel olacaktı?

Soruyorum, güzel günler böyle mi gelecekti?

 

2003 - 31 şehit

2004 - 75 şehit

2005- 105 şehit

2006- 111 şehit

2007 - 146 şehit

2008 - 177 şehit

2009 - 135 şehit

2010- 106 şehit

2011- 24 şehit

Sayılar yalan söylemez değil mi sayın Başbakan?