Büyük hadis ve fıkıh alimlerinden.

İsmi, Yakub bin Şeybe bin Salt bin Usfür olup, künyesi, Ebu Yusuf es-Sudusi’dir.

Basralıdır.

798’de Basra’da doğmuştur.

Bağdad’a gelerek yerleşmiş ve orada 875’de Rabi-ül-evvel ayında vefat etmiştir.

Yakub bin Şeybe, Ali bin Asım, Yezid bin Harun, Ravh bin Ubade, Affan bin Müslim, Ya’la bin Ubeyd, Ma’la bin Mensur, Muhammed bin Abdullah el-Ensari, Müslim bin İbrahim, Ebu Velid et-Tayalisi ve pek çok alimden hadis-i şerif öğrenmiştir.

İmam-ı Malik’in mezhebine tam vakıf olan Yakub bin Şeybe, Maliki mezhebini anlatan çok güzel bir kitap yazmıştır.

Maliki fıkhını, Maliki âlimlerinden İbn-i Ma’zel, Usbuğ bin Ferec, Haric İbn-i Miskin, Sa’id bin Ebi Nebr’den öğrenmiştir.

Daha pek çok Maliki alimi ile görüşmüştür. Böylece Bağdaddaki Maliki alimlerinin büyüklerinden bir fıkıh alimi olmuştur. Hadis ilminde Kesir-ül-hadis’dir.

Yani, çok hadis rivayet eden alimlerdendir. Hadis hafızı idi. Yüzbinden ziyade hadis-i şerifi sened ve ravileriyle ezbere okurdu. Muallel ‘’illetli’’ bir müsned kitabı yazmıştır. Bu müsned kitabını tamamlayamamıştır.

Yazmış olduğu müsned kitabını temize çeken kırk katip bulundurur, bunların ücretini verirdi. Bunun için onbin altın harcadı. Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiği hadisleri topladığı müsnedinden ikiyüz cüz Mısır’da mevcut idi.

Ayrıca Aşere-i mübeşşerenin İbn-i Mes’ud, Ammar bin Yaser, Utbe, Ebi Gazvan, İbn-i Abbas ve ba’zı Sahâbîlerin rivâyetlerini topladığı müsnedi vardır. Zehebi ‘’Yakub bin Şeybe’nin müsnedinin 5 cild olduğu haberi bana ulaştı’’ buyurdu.

Yakub bin Şeybe, Kur’an-ı kerim hususunda birşey konuşmaz, kendisine sorulduğu zaman da cevap vermezdi. Irak kadılığına tayin edildi. Fakat Kur’an-ı kerimin mahluk olduğunu söylemedi diye, o zaman devlet idaresini elinde bulunduran Mu’tezile yolundaki bozuk inançlı kimseler tarafından, vazifesine başlattırılmadı.

Kur’an-ı kerimin mahlûk olmadığını açıkça söylemediği için de ba’zı kişiler tarafından bid’at sahibi olduğu söylenildi. Halbuki o hiç bir zaman Kur’an-ı kerime mahluk demedi.