BEN anladım… Bu Fenerbahçe'li futbolcuların tümünün ensesine saplamışlar enjektörü ve; kan, ter, hırs, enerji, istek ne varsa çekip almışlar…
Yok yok… Onunla da yetinmemişler… Güçlerini, düşünme yetilerini, karar verme çabukluklarını da almışlar…
Sonra gidip o enjektörü kanalizasyona boşaltmışlar…
Fenerbahçe'yi ilk kez izleyen, bu takımın ya iflas ettiğini, ya da hayatlarında ilk kez sahaya çıktıklarını sanır…
O derece yani… Durum, o kadar vahim… 
Takımın yarısı turşu, yarısı salça…
İkisi için de "bu takımı da yenemezsem, kimi yenerim" maçıydı… Akhisar kazanırsa, düşme hattından kurtulacak, Fenerbahçe kaybederse tarihinde ilk kez ligin düşme hattında olacaktı…
111 yıllık Fenerbahçe'nin düştüğü hali düşünebiliyor musunuz!..
 
Ve işin ilginci, bu bile futbolcuları ateşlemiyor, hareketlendirmiyor, hırslandırmıyorsa, nasıl olacaktı ki bu iş!..
Fenerbahçe hızlı başladı, Akhisar gerekli önlemleri daha ilk 5-6 dakikada aldı… Sonrasında, Fenerbahçe dakikalar içinde etkisizleşti, Akhisar tam tersine hareketlendi, isteği ve hırsı arttı… 26. dakikada da Fenerbahçe'nin milyarlık iki stoperi arasından Bokila vurdu ve ilk yarının skorunu belirledi.
 
İkinci yarıda orta alanı "çoklayan" Fenerbahçe, ağdalı rakip savunmayı aşacak yöntemi bir türlü bulamadı. Neredeyse taraftarını bile kalesinin önüne yığan Akhisar, geçit vermedi… Bu yarıda Onur ve Josua ile fırsat kaçıran Akhisar, 82'de tazen kan Manu ile skoru 2'ledi…
 
Fenerbahçe, böylece 111 yıllık tarihinin en anlamla yenilgisini alarak adını tarihe PASLI HARFLERLE yazdırdı…
Tarihinde ilk kez ligin düşme hattına inen Fenerbahçe doğruyu söylemek gerekirse, bunu başarmak için 14 haftadır yaptıklarına 15. haftada bir yenisini eklemekte hiçbir sakınca görmedi…
Bunun altında imzası olanlar, bakalım bunun hesabını taraftara nasıl verecek…