Antalya'nın Serik ilçesinde akrabalar arasında çıkan kavgada Şefik Özkaya'nın tüfekle vurularak öldürüldüğü olayla ilgili 2'si tutuklu, 8 sanıklı davanın ilk duruşması görüldü.

Serik’te 18 Nisan’da akrabalar arasında arazi tartışması nedeniyle silahlı çatışma çıktı.

Çatışmada tüfekle vurulan Şefik Özkaya yaşamını yitirdi. Serik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Şefik Özkaya’nın oğlu Mert Özkaya (21) ve cinayet şüphelisi olan uzaktan akrabaları Zekai Ak ile diğer şüpheliler B.T., E.Y., İ.A.A., N.Y., T.A., S.Y.’yi gözaltına aldı.

Sulh ceza hakimliğine sevk edilen Zekai Ak ve Mert Özkaya tutuklanırken, diğer şüpheliler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, yapılan inceleme sonucu Zekai Ak’ın tüfeğinden çıkan saçma tanelerinin Şefik Özkaya’nın ölümüne sebebiyet verdiğinin belirlendiği kaydedildi.

İddianamede şüphelilerden Zekai Ak’ın ‘olası kastla adam öldürme’, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ diğer şüphelilerin ise ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘hakaret’, ‘tehdit’ suçlarından cezalandırılmaları istendi.

Dava görülmeye başladı

Davanın ilk duruşması Manavgat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanıkların birbirlerinden davacı olduğu ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Zekai Ak ve Mert Özkaya, Antalya E Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla katılırken, diğer sanıklar ile avukatları salonda hazır bulundu.

'Küçük bir ihtilafımız olmuştu'

Sanıklardan Zekai Ak, ifadesinde ölen Şefik Özkaya’nın halasının oğlu olduğunu belirterek, “Karşı taraf ile mülkiyeti hazineye ait bir tarla konusunda küçük bir ihtilafımız oluşmuştu. Bu yer ilk başta tamamen babam Mehmet Sadık Ak’ın kullanımındayken 750 metrekare kadar küçük bir yeri kullanmaları için Şefik Özkaya’nın babasına bırakmıştır. Daha sonra karşı taraf 3 metrekare kadar babamın kullandığı yere geçip demir çakmışlar ve tel çekecekleri sırada babam bunlara engel olmuş” dedi.

'Arayıp tehdit etti'

Zekai Ak, bu olay nedeniyle karşı tarafla aralarında tartışma çıktığını, yeğeni S.A.’nın, Mert Özkaya tarafından darbedildiğini söyledi. Zekai Ak bu olaydan iki gün sonra da Mert Özkaya’nın, yeğeni S.A.’yı arayıp, kendilerini tehdit ettiğini öne sürdü.

Olay günü ise Mert Özkaya’nın yeğeni S.A.’yı yine arayıp, tehdit ettiğini kaydeden Zekai Ak, evine geldiği sırada yaşananları şöyle anlattı:

'Çık dışarıya korkak'

* Geri geldiğimde karşı tarafın 4 aracının yönleri benim evime doğru çevrilmişti. 2’sinin de farları yanıyordu. Araçların evime mesafeleri yaklaşık 600- 700 metreydi.

* Evden içeri girerken bana küfrederek, ‘Kaçma, içeriye girme, seni öldüreceğiz, sen öldükten sonra da babanlara geçeceğiz’ diyerek ateş edildi.

* Bu sesin Mert Özkaya’ya ait olduğunu düşünüyorum çünkü onun sesi olduğunu tanıdım. Kapıyı örtüp içeriye girdim. Bu sırada iki el ateş edildi. Birden fazla tüfekten ateş edildiğini anladım. Saçmalar gerek kapının iki tarafına gerekse kapının önünde bulunan bana ve eşime ait iki araca da isabet etmiştir.

* Bana isabet edememesinin nedeni kapının önünde bulunan araçlardan dolayı olduğunu tahmin ediyorum. Ben de içeriye girdikten sonra ruhsatsız av tüfeğini alıp mermi doldurmaya çalışıyordum.

* O sırada hala evime saçmalar isabet ediyordu. Bu sırada yine dışarıdan ağır hakaretler ve küfürler geliyordu. ‘Çık dışarıya korkak’ diye de söylüyorlardı. Bu hakaret ve tehditleri iki ayrı kişi yapıyordu.

'Kaçını ateşlediğimi hatırlamıyorum'

Ağır hakaret ve tehditler sonucu kendini kaybettiğini ve ailesini de korumak için tüfekle birlikte dışarı çıktığını söyleyen Zekai Ak, “Bir ara karşı taraftan ateş kesildi. O sırada 10-15 metre kadar kanala doğru gittim. Bu sırada tekrar bana doğru ateş edilince ben de korksunlar diye tüfeğimi yarım havaya kaldırarak ateş ettim. Tüfeğimde 9 numara fişek vardı. Kaçını ateşlediğimi hatırlamıyorum. Benim atışlarımdan sonra ‘Vuruldum’ sesi duymadım. Hala karşı taraftan ateş ediliyor, küfrediliyordu ve ‘Alayınızı öldüreceğiz’ diye söylüyorlardı. O sırada eşim de abim T.A.’yı aramış. Ağabeyim de yanında annem ve yengemle birlikte olay yerine geldi. Benim yanımda durarak arabayı bana siper yaptı. Ben o sırada da havaya doğru 2-3 el daha ateş ettim. Yine karşı taraftan bize doğru ateş ediliyordu” dedi.

'Bana kumpas kurulmuştur'

Bir süre sonra karşı tarafın olay yerinden ayrıldığını anlatan Zekai Ak, daha sonra jandarmanın geldiğini, olayın kendileriyle ilgili olduğunu söylediğini ve teslim olduğunu söyledi.

'Babam pazar yerinde yaralandı'

Tutuklu sanık Mert Özkaya da yaptığı savunmada, olaydan 3- 4 gün önce diğer sanık Zekai Ak’ın babası S.A. ve torunu S.A. ile arazi yüzünden tartışma yaşadıklarını söyledi. Bu olayın ardından Zekai Ak’ın mahallede arkadaşlarına kendisini sorduğunu öğrendiğini belirten Mert Özkaya, “Olay günü saat 21.00 sıralarında S.A.’yı arayarak ‘Amcan Zekayi beni soruyormuş. Ben Töngüçlü Mahallesi’nde pazar yerindeyim, gelin konuşalım’ dedim. Kesinlikle hakaret veya tehdit içeren bir söz söylemedim. Ben onunla konuşurken, Zekayi Ak’ın aracının pazar yerinin yanından geçtiğini gördüm” dedi.

N.Y.’nin babasını sürükleyerek otomobile bindirdiğini anlatan Mert Özkaya, kendisinin de aynı araca bindiğini ve elindeki tüfeği yolda giderken rastladığı birine emanet olarak verdiğini belirtti.

Duruşma, diğer sanıkların olayla ilgili savunmalarını yapmasının ardından, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ertelendi