Antalya'da 2011 yılında karın şişliği ve ayaklarında ödem şikâyetiyle hastaneye giden Emine Çınar'a, böbrek yetmezliği teşhisi koyuldu. Teşhis sonrası Emine Çınar, 1 yıl diyaliz tedavisi gördükten sonra hayatını ilaç tedavisiyle sürdürdü ancak bu tedavi etkili olmayınca doktorları yeniden diyalize girmesi gerektiğini söyledi. Aksi halde yaşamını sağlıklı sürdüremeyeceğini öğrenen Emine Çınar'a, böbrek naklinin son çare olduğu belirtildi.

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'ne başvuran Emine Çınar için uygun verici aranmaya başlandı. Eşi ve babası, Çınar'a böbrek bağışında bulunmak istediklerini söyledi. Koordinasyon merkezi aracılığıyla yapılan testlerde eşinin verici olmaya uygun olmadığı ancak babası Halil Tahtabiçer'in uygun olduğu tespit edildi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi ve Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi tarafından yapılan operasyonla Halil Tahtabiçer'den alınan böbrek, 29 Mayıs'ta kızına nakledildi. Emine Çınar nakilden sonra sağlığına kavuştu.

BABAM 'KIZIMA CANIM FEDA' DEDİ 

Böbrek naklinden başka çaresi kalmadığını duyduğunda tüm ailesinin verici olmak için girişimde bulunduğunu söyleyen Emine Çınar, "Yapılan testler sonucunda eşim verici olmak için uygun görülmedi. Ailemizde başka bağışçı olmasına karşın babam her zaman olduğu gibi koruyucu ve kollayıcı özelliğini ortaya koydu. 'Kızıma canım feda' dedi. Dokular uyunca nakil işlemini gerçekleştirmeye karar verdik. Operasyon 29 Mayıs günü gerçekleştirildi. Babam sağ olsun, doktorlarımın da ellerine sağlık" diye konuştu.

Organ bağışı konusunda herkesi duyarlı olmaya davet eden baba Halil Tahtabiçer ise "Başta ameliyatlarımızı gerçekleştiren Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibine teşekkür ederim. Kızım sağlığına kavuştu, tüm organ bekleyen hastaların da sağlığına kavuşmaları tek dileğim" dedi.

Hastaların sıkıntılarını, gerçekleştirdikleri başarılı nakillerle gidermenin kendilerini mutlu ettiğini açıklayan Prof. Dr. Bülent Aydınlı da "Maalesef insanlar nakil süreci konusunda doğru ve yeterli bilgi sahibi olmadıkları için organ bağışçısı olma konusunda çekimser davranıyor. Naklin ertesi günü bağışçılar normal yaşamlarına dönebiliyor. Hastalarımızın hepsi sağlıklı ve mutlu şekilde evlerine dönüyor" dedi.

Editör: Haber Merkezi