Cuma namazı iptal mi oldu? Cuma namazı kılınacak mı sorusu milyonlarca müslümanın kafasını kafasını kurcalıyor. Koronavirus sebebiyle okullar tatil oldu, maçlar ise seyircisiz. Peki camiler kapatılacak mı? Diyanet cuma namazı iptali ve camilerin kapatılmasıyla ilgili açıklama yaptı mı?

Cuma namazı iptal mi oldu? Cuma namazı kılınacak mı?

Koronavirus salgının etkileri daha fazla gözle görülür hale gelirken önlemini önceden alan Türkiye, yeni önlemler alarak vatandaşın sağlığı için ilk adımı attı. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, okulların tatil edildiğini ve spor müsabakalarının da seyircisiz oynanacağını açıkladı. Ancak diyanet işleri başkanlığı henüz cuma namazı iptali için açıklama yapmadı. Karar şu an milyonlarca müslüman tarafından merak ediliyor. Diyanetin resmî internet sitesinde ise şu anda 13 Mart 2020 cuma namazı hutbesi bulunuyor.

İstanbul’da cuma namazı iptal mi oldu?

Koronavirus sebebiyle birçok vatandaş cuma namazının da iptal olması gerektiğini savunuyor ancak bazısı da iptal olmasının doğru olmadığını söylüyor. Peki İstanbul’da cuma namazı iptal olacak mı? Türkiye’nin en kalabalık şehrinde milyonlarca müslüman bu soruyu merak ediyor. Öte yandan İzmir, Adana, Samsun ve Ankara gibi şehirlerde de cuma namazı iptali için yoğun baskı olduğu iddia edildi. Diyanet’in olası cuma namazı iptali açıklamasında anlık sizlerle paylaşacağız. Türkiye’nin koronavirus tedbirleri Tüm Türkiye ve özellikle İstanbul’da cuma namazı iptal olacak mı? Vatandaşlar bu sorunun cevabını merakla beklerken Cumhurbaşkanlığı koronavirusle mücadele kapsamında bazı tedbirleri komuoyuyla paylaştı. İşte o tedbirlerden bazıları: derbiler seyircisiz oynanacak, okullar tatil edilecek. Cumhurbaşkanı’nın yurt dışı programları ertelenecek.

Diyanet'in cuma namazı açıklaması

Diyanet cuma namazı iptali için henüz bir açıklama yapmazken 13 mart 2020 cuma namazı hutbesini internet sitesinden paylaştı. 

İşte Cuma namazı hutbesi:

En hafifinden en ağırına kadar hastalık dünya imtihanlarından biridir. Tarih boyunca pek çok hastalık Allah’ın yardımı ve insanların gayretli araştırmaları ile tedavi edilmiştir. Bugün dünyanın dört bir köşesine yayılan Koronavirüs’ün de inşallah şifası bulunacaktır. Nitekim Resûl-i Ekrem’in buyurduğu gibi “Allah, indirdiği her hastalığın muhakkak şifasını da vermiştir.”[1] Bizlere düşen ise hastalığa yakalanmamak için tedbiri elden bırakmamaktır.

Aziz Müminler!

Bu salgından korunmak için öncelikle beden, kıyafet, yiyecek ve çevre temizliğine dikkat edelim. Bulunduğumuz ortamı sık sık havalandıralım. Öksürdüğümüz ya da hapşırdığımız zaman tek kullanımlık mendillerle veya dirseğimizin iç kısmıyla ağzımızı kapatalım. Kalabalık ortamlardan uzak durmaya gayret edelim.

Özellikle lavabo, abdesthane, kapı kolu ve masa üstleri gibi el temasının yoğun olduğu alanları temiz tutalım. Ellerimizi her zamankinden daha fazla sabunla ve ovalayarak yıkayalım. Kirli ellerimizle ağzımıza, burnumuza ve gözümüze dokunmayalım. Camilerimizde ortak tespihleri kullanmak yerine parmaklarımızla ya da şahsi tespihimizle tesbihatımızı eda edelim.

Cuma namazı iptal oldu mu? Diyanetten Cuma namazı iptali açıklaması

Şayet yurt dışı seyahatinden dönmüşsek, on dört gün boyunca evimizden dışarı çıkmamaya özen gösterelim. Umre ziyaretinden dönenlerin de bu hususa dikkat etmesini ve ziyaretçi kabul etmemesini sağlayalım.

Kıymetli Müslümanlar!

Bizler samimi ve sıcakkanlı bir milletiz. Dost ve arkadaşlarımızla musafaha eder, tokalaşır ve kucaklaşırız. Elbette bu davranışlar çok güzel ve değerlidir. Ancak bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu bu dönemde böyle uygulamalara ara vermek sorumluluğun ve tedbirin gereğidir. Bilhassa camilerimizde yaygın olan namaz sonrası musafaha uygulamasına ara verelim. Tokalaşmadan belli bir mesafeden birbirimize gönül selamı vererek hal hatır soralım.

Belli bir yaşın üzerinde olanlar Koronavirüs’den daha fazla etkilenmekte ve risk grubunda yer almaktadır. Dolayısıyla bu günlerde yaşlılarımız evlerinde istirahat etmeli ve kalabalık ortamlardan uzak durmalıdır.

Değerli Müminler!

Sağlık, Rabbimizin bize emanetidir. Mümine düşen, bu emanete sahip çıkmak, onu korumak için gayret göstermektir. Bu sayede Allah’ın yardımıyla huzura kavuşuruz. Dertlerimize deva, hastalıklarımıza şifa buluruz. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim (a.s) Rabbimizi şöyle anlatır: “O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir. O, beni yediren ve içirendir. Hastalandığımda bana şifa veren O’dur. Beni öldürecek ve sonra diriltecek olan da yine O’dur.”[2]

Öyleyse yaşadığımız salgın hastalık karşısında hem kendi sağlığımızı hem de çevremizdekileri korumak için tedbirli davranalım. Aksi halde kendi sağlığımız yanında başkalarının sağlığını da tehlikeye atacağımızı, bunun da kul hakkı olacağını unutmayalım.

Elbette Rabbimizin bir takdiri vardır. Mümine düşen ise tedbir almaktır. Mümin her haliyle mutedil ve dengelidir. Meseleyi hafife almadan, abartıp paniğe kapılmadan, soğukkanlılıkla, aklımızı ve bilgimizi kullanarak bu salgınla mücadele etmek hepimizin vazifesidir.

Editör: Haber Merkezi