Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Hafize Sena Düzgün, 27 Mayıs 2025’te Diyarbakır’da üniversite yerleşkesindeki Onkoloji Hastanesi bahçesinde bir ağaca asılı halde ölü bulundu. 20 yaşındaki genç kadının intihar ettiği değerlendiriliyor, ancak resmi makamlar ölüm nedenini henüz netleştirmedi. Soruşturma devam ederken, intiharın ardında duygusal ve psikolojik sorunlar olduğu iddiaları gündeme geldi.
Sena Düzgün’ün intihar nedeni olarak, sosyal medya ve basın organlarında bir akademisyenle yaşadığı iddia edilen ilişki ve bu ilişkinin sona ermesinin yarattığı yalnızlık öne çıkıyor. Ancak bu iddialar resmi olarak doğrulanmadı ve soruşturma sürüyor. Hafize Sena Düzgün kimdir sorusu, bu trajik olayla birlikte kamuoyunun gündemine yerleşti. İşte olayın detayları ve intihar nedenine dair iddialar.
Hafize Sena Düzgün kimdir? Hayatı ve geçmişi
Hafize Sena Düzgün, 2005’te Diyarbakır’da doğdu. 20 yaşında, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencisiydi. Sosyal medya içerik üreticisi olarak Instagram’da “pneima” kullanıcı adıyla (senaduzgnn) aktifti ve 60 binden fazla takipçisi var. 26 Mayıs’ta Instagram biyografisine “Sağlıksız bir birey. Bir ölünün hatıra defteri” yazdığı biliniyor. Duygusal paylaşımları, ruhsal çöküntü içinde olduğunu gösteriyordu. Daha önce iki kez intihar girişiminde bulunduğu ve bu girişimlerin üniversite yerleşkesinde gerçekleştiği iddia ediliyor.

İntihar nedeni ne? Resmi bilgiler
Sena Düzgün, 27 Mayıs gecesi Onkoloji Hastanesi bahçesinde bir ağaca asılı bulundu. Ailesi, gece eve dönmemesi üzerine 28 Mayıs sabahı kayıp ihbarında bulundu. Polis ve sağlık ekipleri, cansız bedenini tespit etti; otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Düzgün’ün intiharından önce bir mektup bıraktığı, “Cenazemi alın” mesajıyla konum bilgisi paylaştığı ve ölüm anını kayda aldığı öne sürüldü. Mektupta, eşyalarının bağışlanmasını istediği, mezarında çiçek veya taş istemediği belirtildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı, ancak ölümün intihar mı cinayet mi olduğu henüz resmi olarak açıklanmadı.
İddialar ve sosyal medya tartışmaları
Gazeteci Emrullah Erdinç, Düzgün’ün bir akademisyenle ilişki yaşadığı ve bu ilişkinin intiharında etkili olduğunu iddia etti. Erdinç, akademisyenin Düzgün’ü manipüle ettiğini, sınavda kopya bahanesiyle ilgi gösterdiğini, ardından ilişkiyi gizleyip terk ettiğini öne sürdü. Mektupta “Ahmet” ismine atıfta bulunulduğu, bu kişinin Arş. Gör. Ahmet Pekaydın olduğu iddia edildi. Düzgün’ün, “Seni çok sevdim, ama senin sevgin bana yetmedi” ve “Asıl mesele Ahmet, asla mezarıma gelmesin” yazdığı belirtildi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Pekaydın hakkında soruşturma başlattı. Sosyal medyada “#SenaİçinAdalet” etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı, olay “duygusal istismar” ve “kadın cinayeti” olarak tartışıldı. Ancak Dicle Üniversitesi, iddiaların bilgi kirliliği olduğunu ve resmi açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini duyurdu.
Hafize Sena Düzgün’ün intiharı, psikolojik sorunlar ve iddia edilen bir akademisyen ilişkisinin gölgesinde trajik bir olay olarak gündemde. Resmi otopsi raporu ve soruşturma sonuçları beklenirken, iddialar doğrulanmadı. Düzgün’ün yalnızlık ve sevgisizlik hissettiği, sosyal medya paylaşımlarıyla ortaya çıkıyor. Olay, gençlerin ruh sağlığı ve üniversite ortamlarındaki etik sorunları tartışmaya açtı.