Sabah gazetesinin duayen yazarı Hıncal Uluç, gazetesi Sabah'ı neden eleştirdiğini anlatırken yine sert eleştirilerde bulundu.

Sabah gazetesinin en eskilerinden olduğunu belirterek "Daha mükemmel olsun diye eleştiriyorum" diyen Uluç, "Gazetecilikte ilke şudur.. "Haber bağımsız, yorum hürdür!" Bu gazetenin yorumcuları hakkında bir şey yazdım mı?. Onlar fikirlerini yazıyorlar. Ben de.." ifadelerini kullandı.

Eleştirilerinin gazetedeki haberlere olduğunu vurgulayan Uluç, şöyle devam etti:

Dünyadaki hemen tüm gazetelerin siyasal ve soysal eğilimleri vardır ve doğaldır.
Bu gazete iktidar eğilimli.. Olması da doğal.. Mesele o değil.. Mesele, gazetenin temeli, esas işi haberciliğe gelince, taraf tutulması. Haberin eksik, hatta yanlış yapılması..
Haberde bu kadar açık taraf tuttun mu, gazete inandırıcılığını yitirir.
Saygınlığına gölge düşer. Benim uğraşım "İnandırıcılık ve Saygınlık" için, sevgili dostlar.
Günlerdir adeta kampanya açtık..
Bir muhalif gazeteci, Beşiktaş ilçesindeki evine kaçak eklemeler yapmış. Evi genişletmiş.
Tabanı kazdırıp bir de bodrum eklemiş.. Ayni haberde, eski kullanım alanı da yazılı. Bugün elde edilen de..
Salon büyütme+ Bodrum eki..
Toplam 13 metre kare iyi mi?. Bu haberi bir de editör okuyor üstelik..
Yahu bizim Alkent sitesinde (O da Beşiktaş) tonla kapatılan balkon var.. Al sana ekleme..
Bir de haber yazış tarzımız var.
"Bodrum Belediyesi Yılmaz Özdil'in villasındaki kaçak veranda gölgeliğini yıkma kararı aldı." "CHPli Bodrum Belediyesi okaliptüsleri yanlış budadı.." Yani yaptığınız şeyi alkışlıyorsak, Bodrum Belediye'nin Başkanı oluyorsunuz.
Haberimiz ağır eleştiriyorsa, Bodrum'un CHP'li Belediye Başkanı..
Sinek ufak ama mide bulandırıcı.
Değer mi, muhabir kardeşlerim?. Değer mi?. Editörler?.
Magazin haberlerinde bile particilik olur mu?. Dünya üzerinde tüm komedyenler muhaliftir. Öyle olmazsanız, güldüremezsiniz ki?.

Bizde Cem Yılmaz'ın sadece olumsuz haberleri giriyor mesela..
Son yıllar da tek olumlu Cem haberi okudunuz mu?.
Şimdi bizde geçen hafta okudunuz..
Cem Yılmaz, kız arkadaşı Serenay Sarıkaya ile bahçesinde çekilen resimlerin internette yayınlanmasına "Özel yaşam" gerekçesiyle itiraz etmiş yargıda ve "Ulaşım engellemesi" istemiş.
Bu haberi "Mahkeme Cem'in talebini reddetti" diye birinci sayfanın en tepesinden resimle anons ettik. Günaydın'ın ön sayfasına da "Kapak Hikayesi" yaptık. Haberin içinde Cem'in, telefonda bir tıkla ulaşılabilecek Cem'in söylediği tek satır yoktu.
Cumartesi günü, cebime bir haber ve bir mahkeme kararı fotokopisi düştü.
Yargı Cem Yılmaz'ın talebini kabul etmişti. İşte karar fotokopisi de ekli olarak.
Bu sabah bizim gazeteye baktım, satır yok!.
Şimdi benim yerimde olun ve de rahatsız olmayın..
Üstelik haberi yapan, benim sık sık "Haber tek taraflı yazılmaz, öbür taraftan da soruşturulur" diye eleştirdiğim arkadaş..
Bu gazetede, okumaya doyamadığım bir Okur Temsilcisi/ Ombudsman vardı.
İbrahim Altay.. Ayrıldı.
Yerine başkasını koymadık.
Hürriyet de Faruk'un (Bildirici) yerine kimseyi koymadı.
Peki o yüz binlerle okuru kim temsil edecek bu büyük gazetelerde?.
İşte ben, bu sebeple kendi kendimi görevlendirdim, Sevgili Okurlar ve meslektaşlarım!

Editör: Haber Merkezi