Türkiye'de koronavirüs vakasının artmasının ardından vatandaşlar kendi karantina işlemlerini uyguluyor. Osmanlı döneminde kolera, veba gibi bulaşıcı hastalıklarıyla mücadelede kullanılan İzmir'deki Urla Karantina Adası salgın nedeniyle tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Türkiye Hudut ve Sahilleri Genel Müdürlüğü tarafından adanın restorasyon işlemleri başlatılacak. İleri düze sistemleriyle günümüzdeki karantina sistemlerine örnek olan adanın, 16 tarihi yapısı yenilecek.

Ada Fransızlara yaptırıldı

Fransızlara yaptırılan Urla Karantina Adası 1865-1869 yılları arasında faaliyete geçti. Urla Karantina Adası Müdürü Turgut Yılmaz, "İzmir'de karantina ilk kez 1840 yılında 'Karantina Semti' olarak isimlendirilen semtte uygulanıyor. İzmir şehri hızla büyüdüğünden demiryolu ve ticarette hacmi arttığından, şehir içinde kalan bu izolasyon merkezi, Urla'ya taşınıyor. 1866 yılına kadar karantina süresi ve uygulamalarında dünyada belirlenmiş bir standart ve bilimsellik yok. Bu standardın olmaması seyahatleri kısıtlıyor ve bunun sonucunda İstanbul Konferansı'nda kolera bakterisini baz alarak bilimsel uygulamalar başlatılıyor. Burası da bilimsel karantina kapsamında yapılmış ilk yerdir. Bu adanın günümüz karantina merkezlerinden hiçbir farkı yok. Çalışma sistemi tamamen aynıdır" dedi.

"Buharla dezenfeksiyon işlemi yapılırdı"

Kullanıldığı döneme ilişkin bilgiler veren Yılmaz, adaya yanaşan gemilerden inen yolcuların öncelikle ana binaya yanaştığını sonra da yolcuların özel kıyafetlerini dönen dolaplardaki özel filelerin içerisine koyduğunu ifade etti. Bu sırada ise görevlilerin bu kıyafetleri 360 derece dönen ve sıcak hava üfleyen dolaplara yerleştirdiğini ifade eden Yılmaz, bu dolaplarda buharla dezenfeksiyon işlemlerini yapıldığını söyledi.

Özel duş salonları var

Yolcuların bu esnada üzerlerine yalnızca peştamal ve takunyalarla özel duş salonlarına alındığını vurgulayan Yılmaz, daha sonra yolcuların doktor muayenesinden geçtiklerini belirtti. Yılmaz, sağlıklı olduğu düşünülen yolcuların 8 ile 10 gün arasında karantinaya alındığını ifade ederek, hasta olanların ise tedavi edilmek amacıyla özel bölmelerde kontrol altında tutulduğunu, vefat edenlerin ise kireç dökülmüş mezarlara derine gömülerek izole edildiğini söyledi. Yılmaz salgın nedeniyle adaya olan ilginin arttığını sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi