Dünyada yaşamı alt üst eden, ülkemizde de kendini gösteren koronavirüse karşı hergün yeni bir tedbir kararı açıklanıyor.

Bunlardan en önemlisi kahvehane, sinema, eğlence yerleri gibi toplu halde bulunabilecek yerlerin kapatılması. Ayrıca hastalığın sigara içenleri daha çok etkilediğinden bahsediliyor.
 

Ancak alınan tedbirlere direnenler olduğu da iddia ediliyor.
 

Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç'a göre "Lümpen kural tanımaz, hijyen kurallarını hiç tanımaz" diye başladığı bugünkü yazısında şu ifadeleri kullanıyor:


Yasakları hiçe sayan bir "gizli kahvehane" basılmış, herifler şakır şukur okey oynuyorlar, bir yandan da fosur fosur sigara içiyorlar.
"Olaydan haberimiz yoktu" demişler.

 

İçeri girip birkaç ay yatarlarsa olaydan haberleri olacaktır.
"Abdestimizi alıyoruz, bize bir şey olmaz" diyenler de var. Umreden dönüp "kaçak giriş" yapanlar da var.
Sigara içenler için "delikli maske" üretenler bile çıktı.
Hani bir ara kural tanımayan birtakım karanlık adamlar vardı...
Bir gece, altlarında Mercedes, kafaları iyi, yüz doksan kilometre yapıyorlardı...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunları onlara işlemediği için fizik kanunları da işlemez sanıyorlardı...
Kamyona çarptılar, fizik öğrenemeden öldüler.
Okeycilerin tıp öğrenmeye vakitleri olacak neyse ki.

 

(...)
 

Lumpenin fakiri de olur zengini de, demiştik.
Şu gayrımenkul reklamlarına bakar mısınız:
 Koronavirüsten izole, huzurlu ve steril daire...
 Koronavirüs geçirmeyen daire...
 Koronavirüsün çıkamayacağı yükseklikte teraslı ev...
 Anti korona, ful dezenfekte...
 Korona geldi, fiyat düştü...
 Satılık daire: Korona bu eve giremez!
Bu çakallar için de işlem yapılacak mı?
Bunun, deterjan fiyatına zam yapmaktan ya da sahte dezenfektan üretmekten ne farkı vardır?"