Antalya'da ellerine kelepçe takarak kendisini darbeden eşini silahla öldüren Melek İpek hakkında "ceza verilmesine yer olmadığına" hükmedilerek, tahliye kararı verildi.

Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Melek İpek, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık Melek İpek'in, haksız tahrik altında eşini "kasten öldürme" suçunun, meşru savunma sınırının kast olmaksızın aşılması suçuna dönüştüğü değerlendirmesinde bulundu.

Bu nedenle savcılık mütalaasında, sanık Melek İpek'in, eşi maktul Ramazan İpek'e yönelik eylemi nedeniyle "taksirle öldürme" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Müşteki avukatı Ziya Berkhan Yaman ise maktul hakkında kötü bir profil çizilmek istendiğini ama bunun tamamen cezadan kurtulmaya yönelik bir savunma olduğunu ileri sürdü.

Savcının talep ettiği "taksirle öldürme" suçundan cezalandırmanın kabul edilemez olduğunu savunan Yaman, "Duruşmada 20 tanık dinlendi ama bunlardan hiçbiri sürekli bir şiddet öyküsünden bahsetmedi. İddia edildiği gibi tanıklar, Ramazan İpek'in, Melek'e karşı 12 yıllık bir şiddeti olduğunu söylemedi." diye konuştu.

Avukat Yaman, Melek İpek'in yardım isteme fırsatı olmasına rağmen bunu yapmadığını, bu gerekçeyle olayın "kasten öldürme" olduğunu iddia etti.

Sanık Melek İpek'in de mütalaaya karşı savunmasında, eşinin ilk defa kendisini olay günü darbetmediğini, önceki günlerde de şiddete maruz kaldığını söyledi.

Olay günü kendisinin daha öncekilerden daha uzun süre şiddete maruz kaldığını anlatan Melek İpek, eşinin kendisini kelepçeleyip darbettiği sırada çocuklarının sesini duymadığını ve korkuya kapıldığını dile getirdi.

Melek İpek, "Eşim akşam ateş ettiğinde kurşun pencereye isabet etmeseydi çocuklarımın gözü önünde ben ölecektim. Bana banyoda şiddet uygularken çocuklarımın sesini duymadım. O sırada Allah'tan beni çocuklarımın acısıyla sınamamasını istedim. Çocuklarımın sesini duyunca bu sefer eşime beni öldürmemesi için yalvardım. Ben 14 yıl boyunca sessiz sedasız hayatımdan çıksın diye dua ettim. Ama bırakın eşimi öldürmeyi, ölsün diye dua dahi etmedim. Eşim ölmemiş olsaydı ben veya çocuklarım ölecekti." dedi.

Mahkeme duruşmaya karar öncesi ara verdi.

Aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, Melek İpek hakkında, "haksız tahrik altında eşe karşı kasten öldürme" suçundan kamu davası açılmış ise de olay öncesi ve sırasında hayatına, vücut bütünlüğüne ve cinsel özgürlüğüne karşı saldırı nedeniyle savunma zorunluluğu içerisinde hareket eden sanığın, maruz görülecek heyecan, korku ve telaştan ötürü eylemi gerçekleştirdiğine hükmetti. Bu gerekçeyle sanık hakkında "ceza verilmesine yer olmadığına" karar veren mahkeme heyeti, Melek İpek'i tahliye etti.

Duruşma sonrası açıklama yapan Melek İpek'in avukatı Ahmet Onaran, müvekkilinin 107 gün sonra kızlarına sarılıp yatacağını kaydetti.

Mahkemelerin, milletin vicdanı olduğunu belirten Onaran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün millet olarak, hepimizin vicdanlarına 'oh' dedirten, hukukun üstünlüğünü bir kere daha ortaya koyan Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve heyeti kararını verdi. Mahkeme, her ne kadar eylem sabit olsa da olayda meşru müdafaa sınırlarının aşılması suretiyle ceza verilmesine yer olmadığına ve tahliyesine karar verdi. Melek ile cezaevi görüşmemde, tahliye verilse dahi üzgün olduğunu, çocuklarının babasının hayatta olmamasından dolayı acı çektiğini ama bir an önce de çocuklarına kavuşmayı istediğini söyledi. Günün en güzel haberi bu. İnşallah bir daha ne kadına şiddet haberi duyarız ne de kadına şiddet haberlerinden dolayı bu tür haberlerle yüz yüze kalırız."
 

Editör: Haber Merkezi