Soru: Sayın hocam... Bizler inanan insanlarız. Ben 50'li yaşlardayım ve çocukluğumdan beri cuma namazını kaçırmamaya özen gösterdim. Ancak şimdi koronavirüs diye camileri kapattılar. Bu da beni çok rahatsız ediyor. Buna karşılık gördük ki diyanet işleri başkanı seçtiği kişilerle Beştepe Millet Camisi'nde cuma namazında. Hocam; dinimizde böyle ayrımcılık var mıdır? Özel kişilere ayrı uygulama olabilir mi? Diyanet işleri başkanının bu yetkisi var mı? Bir de bize küçüklüğümüzden beri üst üste 3 cuma namazı kılmayanın cenaze namazı kılınmaz derlerdi. Bu doğru mu? Biz ne yapacağız hocam?

(A.Mehmet Kaşıkara) 

Cevap: Cuma namazının edası için, hür olmak, yolcu veya hasta olmamak, ayrıca cuma namazı toplu kılındığı için emniyet olma şartları vardır. Devlet, eğer savaşta ise, cuma namazı ertelenebilir. Allah göstermesin toplu katiam  olma tehlikesine karşı cuma namazı kılınmaya bilir. İçinde bulunduğumuz bu sıkıntılı günlerde devletimiz, halkını korumak mecburiyetindedir.Bu nedenlede evlerimizde kalmayı bizlere öneriyor.

Bizlerde devletin emir ve yasaklarına harfiyyen uymalıyız. Kur'anı Kerimde; Allaha ve Rasülüne ve sizden ÜLÜL-EMRE'' itaat edin buyuruyor.

Burada Ülül-Emir; Devlettir. Devleti idare eden kişidir.Devlet halkının selameti için belirli bir müddet, cuma namazını kılmayın toplanmayın diyor.  Burada bir yanlışlık varsa Ülül-Emre aittir.

Bizim de Devletin emirlrine uymamız farzdır. Diyanet İşleri Başkanı da Ülül-Emrin,  yani; Devlet idarecilerinin emirlerine uymaktadır.

Yoksaki Diyanet İşleri Başkanı seksen milyonun günahını yüklenir mi..? Bu durumlar, Peygamber efendimiz devrinde de olmuştur.

Sahabeden Abdullah İbn. Abbas; Şiddetli yağmur, çamur, veya tehlike arzedildiği zaman sahabe namazlarını evlerinde kılarlardı. Burada iyi niyetli olmalıyız. Allah, yapılan dualar hürmetine bu bu musibetten ümmeti Muhammedi muhafaza eylesin.