Bakan Bozdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da katıldığı törende yaptığı konuşmada, şehide Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralanan 7 infaz koruma memuruna "geçmiş olsun" dileklerini iletti.

Şehitlik mertebesinin önemine dikkati çeken Bozdağ, "İnancımız gereği biliyoruz ki şehitler ölmez. Onlar diridirler. Allah onları kendi lütfuyla ayrı bir ikrama tabi tutar. Şehitlik, Peygamber'in, peygamberlerin gıpta ettiği bir makamdır. Allah böylesi büyük bir makamı, şerefi, şehidimize bahşetti ve onun ailesine de şehit ailesi olma onurunu verdi." dedi.

Bozdağ, saldırıda yaralanan infaz koruma memurlarının tedavilerinin sürdüğünü, sağlık durumlarının olduğunu aktardı.

İnfaz koruma memurlarının büyük bir özveri ve fedakarlıkla vazifelerini ifa ettiğini dile getiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerçekten zor şartlar altında çalışmakta, vazifelerini, kendilerine emanet edilen tutuklu ve hükümlülerin can emniyetini sağlamak, onların ihtiyacını gidermek, onların güvenliğini temin etmek için büyük bir gayretin içindedir. Cezaevlerinde olan tutuklu ve hükümlüler ailelerinin devletimize emanetidir. İnfaz koruma memurlarımız da bu emaneti koruyan görevlilerdir. Onların canların korudukları gibi her türlü ihtiyaçlarını da karşılayan fedakarca çalışan evlatlarımızdır."

Yargı görevi yapanlar arasında daha önce de şehitler verildiğini hatırlatan Bozdağ, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlüdür, kudretlidir. Terörle, teröristlerle ve onları destekleyen her türlü güçle etkin ve kararlı mücadeleyi bugüne kadar yapmıştır, bundan sonra da yapmaya devam edecektir. Hiçbir terör saldırısı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kararlılığından geri adım attırmayacaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar inlerine girmeye, onların yaptıklarının hesabını onlara sormaya, terörü bitirmeye Türkiye Cumhuriyeti kararlıdır." diye konuştu.

Bozdağ, şehitlerin bu memleketin, milletin görünmez manevi muhafızları olduğunu vurguladı.

Onların maneviyatından güç aldıklarını, bıraktıkları vazifeye devam ettiklerini anlatan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Şehidimizin ailesine, eşine, henüz yaşları çok küçük olan evlatlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Rabbim onların bahtını açık etsin diye dua ediyorum. Ülkemizde bir daha böylesi terör saldırıları olmaması ve acı olaylar olmamasını temenni ediyorum. Şehidimizin mekanı ali olsun diye sizlerle beraber dua ediyorum. Rabbim şehitlerine ikram ettiği gibi bu şehidimize de ikramını esirgemesin diye dua ediyorum. Peygamber'imizin yanı başında onu da ağırladıkları arasına katmasını temenni ediyorum."

Törene, şehit Cengiz Yiğit'in ailesi ve yakınlarının yanı sıra Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Şen, bakan yardımcıları, bazı milletvekilleri, adliye ve cezaevi personeli ile vatandaşlar katıldı.

Şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu, Bursa Adalet Sarayı bahçesinde düzenlenen törenin ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve diğer katılımcılar tarafından omuzlarda taşınarak cenaze aracıyla Yenişehir Havalimanı'na götürüldü.

Havalimanındaki törende ise infaz koruma memurları, şehidin tabutunu omuzlayarak tekbirler eşliğinde askeri uçağa taşıdı.

Şehidin ailesi ve yakınları, Bakanlar Bozdağ ve Soylu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve diğer yetkililerin katıldığı tören sonrası Cengiz Yiğit'in cenazesi, defnedilmek üzere memleketi Ağrı'ya uğurlandı.

Bu arada, terör saldırısının yaşandığı Mudanya Yolu Sanayi Caddesi Yeni Karaman Mahallesi mevkisinde ekiplerin çalışması sürüyor. Söz konusu otobüs, bulunduğu yerden vinç yardımıyla kaldırılarak Bursa Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Editör: Haber Merkezi