Ak Parti tarafından sunulması beklenen yasa tasarısına göre 60 ve 65 yaş üstü kişilerin yoğun saatlerde bilet parası ödeyeceği konusunda duyumlar alınmıştı. Belediyeler yasası üzerinde araştırmalar yapan AK Partili Mehmet Özhaseki, iki ayrı teklifin gündemde olduğunu belirtti ve "Biniş hakkının günde git ve gel olarak iki tane olması veyahut da belli saatler arasında olması. Ama buna siyaset kurumu karar vermedi” dedi.

HENÜZ KARAR VERİLMEDİ

Peki hazırlanan taslakta, 65 yaş üstü kişilerin belediye ve  demiryollarına ait şehir içi toplu taşıma araçlarından indirimli ya da ücretsiz yararlanmasını kaldıran bir düzenleme var mı? 

AK Partili Özhaseki, bu konuda iki öneri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Sıkıntı şurada tabii ki devlet, Aile Bakanlığı vasıtayla halk otobüslerine birtakım iyileştirmeler yapıyor, aydan aya ödeme yapıyor, bindirdiği emekliler, yaşlılar için. Ama belediye otobüslerine vermiyor aynısını. Belediyeciler diyorlar ki ‘biz de mazot yakıyoruz, biz de işçi kullanıyoruz, bizim maliyetimiz daha yüksek halk otobüslerinden çünkü belediye işçileri üç dört kişi çalışıyor, sendikali işçiler’. Orada böyle bir sıkıntı var.

İkincisi bir de sabah erken saatlerde pik saatlerde özellikle işçi memur herkes işine giderken, öğrenci okuluna giderken ‘lütfen ne olur diyorlar onlar da binmesinler, onlar saat 9’dan sonra binsin’ diyorlar. Bir de akşam pik saatlerde binilmemesi gibi bir teklif var. Bu da olabilir. Ama bir başka teklif de günlük iki tane biniş verin, serbest biniş olursa bundan sonra bu da kötüye kullanılıyor gibi teklifler var.

MAKUL TEKLİFLER

Bana göre ikisi de makul teklifler yani emekli birisinin 65 yaştan büyük birisinin eğer hakikaten işi varsa ne olur 10’dan sonra gitsin, 9.30’dan sonra gitsin gideceği yere, bu makul teklifler bu iki teklifte taslakta duruyor ama hangisine karar verilir…. Ama buna siyaset kurumu karar vermedi daha bunlar teklifler. Yani biniş hakkının günde git ve gel olarak iki tane olması veyahut da belli saatler arasında olması iki teklifte teklif olarak duruyor. İkisi de siyaset kurumunun yahut AK Parti Genel Merkezi’nin oturup da karar vererek ‘bu bizim görüşümüzdür’ diyerek ortaya koyduğu görüşler değildir.”