Türkiye'nin günlerdir konuştuğu Antalya Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün makam şoförünün eşiyle yaşadığı ‘yasak aşk’ iddiasıyla ilgili taraflar çarpıcı açıklamalar yaptı.

Hürriyyet'ten Salim Uzun, Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk, eşi Meltem Öztürk, Sümeyra Tilki ve Ahmet Tilki’yle konuştu.

Aldığı cevaplar şöyle:

Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk:

"Ben kesinlikle bu tür WhatsApp yazışması yapmadım. Bunu savcılığa yaptığım şikâyet dilekçesinde de ayrıntılı biçimde anlattım. Ben Sümeyra Hanım’ı sadece nikâhta gördüm.

Ne telefonunu bilirim ne de adresini. Eşi Ahmet makam şoförlüğümü yapıyordu. Odama ve makam aracıma ses kayıt cihazı koyduğunu fark edince işine son verdim.

Sümeyra Hanım uzun yıllar İstanbul’da yaşamış. Sonra anne ve babasının yanına dönmüş. Ahmet’le nasıl tanıştıklarını bile bilmiyorum. Biz başarılı belediye yönettikçe bir takım kumpasların yapılabileceğini bekliyordum ama bu kadarını da ummuyordum.

Yazışmalar bitti, güvenlik kamerası görüntüsü çıkardılar. Görüntüde ne var iki ayrı kişi, ayrı zamanlarda sokaktan geçiyor.

Benim geçtiğim yer anne ve babamın evine 50 metre uzakta. Zaten arabamı da oraya park etmişim. Affedersiniz ama böyle bir şey yapmaya niyet etsem anne ve babamın evinde mi yapacağım? Yazıktır, günahtır. O görüntüde de ailemi ziyarete gidiyorum. Söz konusu kişiyle yan yana poz mu vermişim?

Mesele görüntüden fotoğraf alıp yan yana getirmek değil, ben hangi saatte geçmişim, o hangi saatte geçmiş bir de ona baksınlar.

Bu işi yapanlar bence eline yüzüne bulaştırdı. İlçede bu yalanlara kimse itibar etmiyor. Belki de benim psikolojimi bozup adamın üzerine saldıracağımı falan düşündüler. Daha dün Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile toplantıdayken cep telefonuma bir mesaj geldi.‘18 milyon 400 bin TL’yi hesaptan aktarmamız lazım. Yüzde 30’u senin’ diyor. Bu işlerden sonra para işine yöneldiler sanırım. Araştırtıyorum.”

Halil Öztürk'ün eşi Meltem Öztürk:

“Düşmanlarımızı tanıdığım için iddialara şaşırmadım. Çünkü her türlü kötülüğü düşündüklerini çok iyi biliyorum. Aslında bu kumpas süreci daha önce başladı. Daha önce eşimin evde olmadığını düşündükleri bir günde cep telefonuma ‘Şu an eşiniz başka bir kadınla beraber’ diye mesaj attılar. Ama gelin görün ki o sırada Halil yanımdaydı. Düşünün artık yapabileceklerini. Son süreçte çıkan haberlerin hepsini okudum, fotoğrafları inceledim ve sadece güldüm. Eşimden en ufak şüphem olsa inanın burada durmazdım. Belki düşmanlarımız olmasa haberler karşısında şoke olabilirdim. Zaman zaman bize kumpas kuran bu insanların canımıza kastetmesinden bile korktuk. Her şeyde bir hayır olduğunu düşünüyorum. Ben söz konusu kadını hiç görmedim. İlçede bile denk gelmedik.” 

Sümeyra Tilki'nin eşi Ahmet Tilki:

“Eşimle internetten tanışıp evlendik. Son 1 aylık süre içinde aniden benden uzaklaşmaya başladı. Cinsel bir yakınlığımız olmuyordu, beni sürekli reddediyordu. Bu durum beni şüphelendirdi. Bir sabah eşimin uyuya kaldığını, cep telefonunun da ışığının yandığını fark ettim. Telefonu elime alınca Halil Öztürk’e ait WhatsApp yazışmalarını gördüm. Hemen ekran görüntülerini alıp kendi telefonuma attım. Ona ilk kez o gün şiddet uyguladım, 2 tokat attım. Sonra anne ve babasını aradım. Yazışmaları babasına gösterdim. Kızını benden daha kötü dövdü. Yazışmalardaki konumdan yola çıkıp güvenlik kamerası görüntülerini araştırdım. İkisini aynı sokakta farklı zaman dilimlerinde tespit ettim. Eşim, görüntüler için, ‘Orası evimize yakın’ demiş. Bizim evle o sokak arasında 1 kilometre var.

Olaydan hemen sonra Halil Öztürk bana başkan yardımcısı Hasan Aydın’ı gönderdi. Aydın, ‘Olan olmuş Ahmet’ dedi. Ben de kendisine tepki gösterdim. Şimdi olaya siyasi kumpas diyorlar. Benim parti üyeliğim bile yok. Bu resmen ahlaksızlık. Başkanın odasına kayıt cihazı koymuşum. Neden beni polise vermediler? Neden tutanak düzenlemediler?

Başkan Öztürk’le makam odasının arkasındaki odada görüştüm. Konuşurken kekeliyordu. ‘Borçlarını kapatalım. Karını al, güzel bir tatile git. Tüm masrafları biz karşılayalım’ dedi. Ben de ‘Namusumu satacak kadar şerefsiz değilim’ diyerek odadan çıktım.”

Sümeyra Tilki:

“10 yıl önce eşimden boşanıp Elmalı’ya anne ve babamın yanına döndüm. 1 çocuğum var. Sırf babasız büyümesin diye yeniden evlenmek istedim. Ahmet’le tanıştım. Biraz acele bir kararla 2019’da evlendik. Halil Başkanı da sadece nikâhta gördüm. İnanın makam odasının nerede olduğunu bile bilmiyorum. Evliliğimin ilk aylarından itibaren psikolojik ve fiziksel şiddet görmeye başladım. 7 ay önce boşanma kararı aldım. Ahmet beni eve kilitlemeye başladı. Mayıs başında cep telefonuma da el koydu. Kendisinden korktuğum için avukatımla konuştum. Hatta, ‘Eşime şiddet uygulamayacağım’ diye elinden imzalı yazı aldık.

Ahmet her geçen gün daha da paranoyak hale geldi. Alkol alıp, ‘Sen benimle nasıl evlendin’ diyordu. Sürekli kapıyı kilitleyip bilgisayarcılarla görüşüyordu, ses kayıtları dinliyordu. Telefonuma takip programları yüklemeye çalıştığını, adıma gizlice hat çıkardığını fark ettim. WhatsApp yazışmalarının da dijital ortamda yaratıldığını düşünüyorum. Kamera görüntülerini izledim. Evet o sokaktan geçtim. Çünkü o sokak Ahmet’le yaşadığım evime, marketime çok yakın. Hatta görüntülerde telefonla konuştuğum kişi de eşim Ahmet.

Ben her şeyden önce bir anneyim. Bu olaydan sonra hemcinslerim bile tek bir soru sormadan beni linç etti. Özel fotoğraflarım her yerde yayınlandı. İlçenin erkekleri ‘Başkana var da bize yok mu’ diye mesaj atıyor. Bu nasıl bir rezillik! İnanın adımı değiştirmeyi düşünüyorum. Er geç yargı en doğru kararı verecek.”

Editör: Haber Merkezi