Babası ölmüş çocuğu himaye et, tozunu sil, dikenini çıkar.

Yetimin ve öksüzün ne kadar aciz olduğunu; yetimliğin, öksüzlüğün ne demek olduğunu bilemezsin.

Köksüz ağaç büyür, çiçek ve yemiş verir mi hiç?

Bir yetimi boynu bükük, üzüntülü gördüğün vakit, onun karşısında kendi çocuğunu öpme.

Yetimi ağlatma. Yetim ağlarsa nazını kim çeker, kızarsa öfkesini kim yatıştırır ve kim hoş görür?

Aman, sakın yetim ağlamasın! O ağlarsa Arşı Ala titrer.

Yetimin merhametle gözünün yaşını sil. Elbisesinde ve yüzünde toz toprak varsa onu sil temizle.

Onu koruyan baba ölmüş ise, sen onu gölgende besle, onu himaye et.

Babam beni kucağına aldığı zaman ben kendimi taclı bir hükümdar zannederdim.

Vücuduma bir sinek konsaydı babam evde bulunanları azarlar paylardı.

Bu gün ise öyle bir durumdayım ki, düşmanlar beni esir alsalar kurtaracak bir kimsem yok.

Ben yetimlerin derdini bilir,onların hallerinden anlarım.

Çünkü babam vefat ettiğnde henüz bir çocuktum.

Kur'anı Kerimde; '' Sakın olası yetimin malına haksız yere yaklaşma.''

Dünyada haksız yere yetim malı yiyen insan, asla huzur ve saadet bulamamıştır.

Çünkü Peygamber Efendimiz ; Yetimin ahından korkun. Ben ve yetim, cennette beraberiz, buyurmatadır.

Bir adam bir gün, bir yetimin ayağınaki dikeni çıkarmış.Adam öldükten sonra bir gün meşhur sofi Sadreddin Hocendi onu rüyasına görmüş. AdamCennette geziyor ve şöyle diyormuş;

Bir diken yüzünden bana ne güller açıldı.