Hani, biz İsrailoğulları’ndan, ‘’Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekatı vereceksiniz’’ diye söz almıştık.

Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz. (Bakara; 83)

‘’İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz’den ibaret değildir.

Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, ihtiyacından dolayı isteyene ve özgürlükleri için kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda direnip sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır.

İşte bunlar, doğru olanlardır.

İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.’’ (Bakara; 177)‘’Yetimlere mallarını verin.

Temizi pis olanla helali haramla değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin.

Çünkü bu, büyük bir günahtır.’’ (Nisa; 2)

‘’Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, ancak ve ancak karınlarını doldurasıya ateş yemiş olurlar ve zaten onlar çılgın bir ateşe cehenneme gireceklerdir.’’ (Nisa; 10) Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın.

Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.’’ (Nisa; 36) ‘’Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar.

De ki; ‘’Onlar hakkında size fetvayı Allah veriyor.’’ Kitapta, kendilerine verilmesi farz kılınan miras’ı vermediğiniz ve evlenmek istediğiniz yetim kızlara, zavallı çocuklara ve yetimlere adil davranmanıza dair, size okunmakta olan ayetler de bunu açıklıyor. Ne hayır yaparsanız şüphesiz Allah onu bilir. (Nisa; 127)