YIKANLAR YOK EDENLER MABETLERİ İÇİN ENDİŞE DUYUYOR!

Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarının azat edilmesine yönelik, Cumhurbaşkanı ve Mili ordusunun kararlı duruşu, Azerbaycan’ın güçlenmiş teknoloji ile donatılmış düzenli ordusunun geliştirdiği savaş stratejisiyle, Ermenistan devletini şaşkına çevirerek, hiç beklemediği ağır kayıplar veren Ermeni ordusu işgal ettiği toprakları terk etmek zorunda kaldı.

Avrupa devletlerinin de yenilgiyi şaşkınlıkla izlemesi Azerbaycan’a karşı planları ise kendi ellerinde patladı. Ermenistan’ın yenilgiyi kabul etmek zorunda kalarak, Azerbaycan’ın işgal altındaki toprakları, Türkiye ve Rusya’nın da taraf olmasıyla Azad edildi.

Çekilmeler başlayıp Azerbaycan öz topraklarına yerleşirken, tarih tekerrür etti. Ermenilerin, Türk topraklarında yüz yıl önce yaptıkları katliamları, şimdide Karabağ’da doğaya, çevreye ve canlılara yapmaya başladılar.

Tüm değerlere insafsızca saldırarak evleri yaktılar yıktılar, çevreye zarar verip çevre katliamı yaptılar, götüremeyecekleri hayvanlarını dahi canlı canlı kestiler “ bize yar olmayanı Müslümanlara bırakamam” kiniyle hiç bir şeye saygı göstermediler.

Müslüman mabetlerini, tarihini, kültürel değerlerini kullanılmaz hale getirdiler. Bu yetmezmiş gibi Camilere kesilmiş domuz kafaları attılar, bu çirkinliğin ne anlam taşıdığını bilerek.

BMGK’nun Ermenistan ordusunun işgal altında tuttuğu, Azerbaycan topraklarından kayıtsız şartsız çıkmasını öngören kararları uygulamayan, Ermenilerin gayri insani olan tutum ve davranışlarını, çevreye, tarihe, kültürel değerlere ve dini mabetlere saldırıları görmezden gelen batının medeni yalancıları, çevreye, insan haklarına, dini inançlara saygıyı her fırsatta söylerler amma, mevzu İslam ülkeleri ise görmezden gelirler kör ve sağır olurlar.

Ermenistan’ın boşalttığı topraklar üzerindeki “ Hristiyan mabetlerinin durumundan endişeliyiz” açıklaması yapma ikiyüzlülüğün ta kendisidir. Hristiyan mabetler için endişelenmek işin bahanesi, gerçek endişeleri Türkiye’nin Azerbaycan’da olmasıdır.

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki stratejik ortaklık karşılıklı yardım ve işbirliği ile bölgede güç dengesinin değişmesi, Kafkas İslam ordusunun torunlarının yüzyıl sonra Azerbaycan’ın yanında olmasıdır.

Endişe açıklamaları, Azerbaycan toprakları üzerindeki tüm değerler yok olurken suskun kalanlar, Türk İslam Kültürüne sahip bir ülkeye ders verme, Hristiyan mabetlerinden kaygı duyma açıklamalarının, hiçbir anlamı ve değeri yoktur.

Türk tarihinde, birlikte yaşadığı toplumların dini değerlerine, kültürüne ve tüm yaşam haklarına sonsuz saygı göstermiştir. Hiçbir değere zarar vermediği gibi, tamamını da koruma altına almıştır.

Örnek görmek istiyorsanız? Ayasofya’ya bakarsınız. Kaygı açıklaması yaptığınız Azerbaycan Cumhurbaşkanı, zihniyetinizin harap hale getirdiği camiye, eşiyle birlikte ayakkabısız girerek üstün fazilet göstermiş, sizin mabetlerinize bir zarar gelmeyeceğini, Kutsal Kitabı Camii imamına vererek inanca ve dini mabede saygısını tescillemiştir.

Sizler endişe açıklamalarınızı, orta doğudaki insanlık dışı uygulamalarınız sonucu, milyonlarca yersiz yurtsuz kalanlar için yapın, tabii ki birazcık vicdanınız varsa. Endişe açıklaması yapan batı, neden 28 yılda tanınmaz hale getirilen tüm yaşam alanları tarumar edilen Karabağ için endişe duymadılar. Çünkü onlar, Türk Milletine karşı hep ikiyüzlü olmuşlardır. Sizler kirli tarihinize baktığınızda, şanlı Türk tarihine söz söylemeye hakkınızın olmadığını, samimiyetsizliğinizi, tarihinizin acı gerçekleri size hatırlatacaktır.

Türk İslam tarihinde hiçbir inanca, inancını özgürce yaşayana, inanç değerlerine, kültürüne ve dini mabetlerine saygısızlık ve hakaret yapmamıştır, zulümden kaçanların kimliklerine, dinlerine, inançlarına bakmadan tamamına kucak açmış, değişik kültür ve dinlere sahip insanlar şanlı Türk tarihimizde hiçbir zaman zulme uğramamıştır.

SİZLERİN KAYGI DUYACAĞI TÜRKLER DEĞİLDİR

Avrupa endişe duymak istiyorsa, sözde insan haklarına, demokrasiye, dini inanç ve özgür düşünceye saygılı olduğu söylemlerinin arkasına saklanıp, eylemleri söylemlerinin tam tersi olan, Avrupa birliği ve diğer ülkelerde yaşanan İslami fobiye, dini mabetlere, inançlara hadsiz, hayâsız ve insafsızca yapılan saldırılardan kaygı duyduklarını açıklarsa, bekli ikiyüzlülüklerini kapatıp, birazcık kendilerini samimiyet testine tabi tutarak, insani değerleri hatırlarlar.

İslam’a fobinin Müslümanlar için değil, Avrupa'nın güvenlik ve istikrarı için de tehdit oluşturmasından, Avrupa’da Müslüman karşıtı ırkçılığın üzerine gidilmemesinden, Müslüman karşıtı ırkçılığın iş yerlerinde, eğitimde ve adalet sisteminde Müslümanlara ve Müslüman kuruluşlara karşı yapılan şiddet eylemlerinden, neden kaygı duymuyorsunuz?

Türk İslam dünyasının gözünün içine bakarak, yüzlerine karşı yalan söylemlerinizden samimi olmadığınızı, gerçek yüzünüzü çok iyi anlayacak kadar kandırıldıklarının farkındalar.

Sizlerin kaygısı ülkelerinizin çöküşü, Türk Milletlerinin milli duruşu, uyanışı, güçlenmesi ve kalkınmasıdır.

Asıl kaygınız, Ortadoğu’da, Afrika’da ve Kafkaslardaki güç dengesinin tamamen değişmiş olmasıdır. Ok yaydan çıkmıştır. Ülkemizin önünü kesme, durdurma imkân ve kabiliyetinizde bulunmamaktadır.