Küresel güçlerin, özellikle ABD ve Yahudi lobisinin ekonomik saldırıları gölgesinde geçen bir seçimden çıkmışsın. Her siyasi parti yönetenler kendi analizlerini, artılarını, eksilerini yaparken, birileri maalesef boş durmuyor. Seçim sonrasında dolar önce bir hareketlense de sonrasında 5.55’lerden. 5.38’lere kadar geriledi. Akşam saatlerinde de yatay bir seyre girmişti. Herhalde bu küresel düşman ABD’yi ve şimdilerde Ortadoğu’nun belalısı, haydut devlet İsrail’i, para babası lobilerini ve yandaşlarını rahatsız etti. Sabah yine bir açıklama. Açıklamayı Evangelistlerle birlikte, Bu günlerde Türkiye düşmanlığını had safhaya çıkaran, Pentagon yarbayı Mike Andrevs’ten geldi; “S-400’lerin alımı dolayısıyla, F-35’lerin,Türkiye’ye teslimat faaliyetleri askıya alınmıştır. Türkiye’nin programdan ayrılması durumda, ürettiği parçalar başka kaynaklardan giderilecektir”. Açıklamadan sonra dolar bir anda hareketlendi. 5.64’i gördü. Yani adamlar hem ekonomimiz ile oynuyorlar hem güvenliğimiz hem de stratejik hedeflerimizle. Büyük devletmişsin, anlaşmaymış, NATO üyesiymişsin, stratejik ortak palavrasının içindeymişsin. Hepsi hikaye. Özetle birileri bu F-35’lerin, Türkiye’ye verilmesini istemiyor arkadaş! İstemeyen ise İsrail ve de onun yardakçısı ABD Yahudi lobileri. 

 

Bu gerçeği kabul edelim

 

ABD ile Ortadoğu bölgesinde stratejik hedeflerimiz, planlarımız, programlarımız çatışıyor. Onlar planlarını, İsrail’in güvenliği,teröristleri nasıl eğitecekleri ve de Arapları nasıl sömürecekleri üzerine yapıyorlar. Adamlar bizimle çalışmak dahi istemiyorlar. Bu isteksizliğin arkasında da Yahudi lobisi ile İsrail var. İsrail’in yayılmacı, kan dökücü, anlaşmaları hiçe sayıcı hareketleri karşısında, suskun Arap ülkelerine karşın, Türkiye’nin bazı gerçekleri dillendirmesi, birilerinin hoşuna gitmiyor. Bizim güvenlik zafiyetlerimiz, onların bayramı. Güçlü olmamızı istemiyorlar. Kendimizi koruyacak, söz sahibi olacak silahlara sahip olmamızı istemiyorlar. Adam sana vermediği silahı, teröriste veriyorsa, biz daha neyin tartışmasını yapıyoruz ki! Nasıl dostsa! Bu dosta hala stratejik dost diyebilir miyiz? Mümkün değil. Özetle artık ABD silah alacağımız, anlaşmalar yapacağımız bir ülke olmamalı. Yönümüzü başka alternatiflere çevirmeliyiz 

 

Seçeneklerimiz ne?

 

Küresel dünyada, çareler tükenmez. Bizim şu andaki iki önemli meselemiz var. Yaşlanan F-16’ları, yeni nesil jetlerle değiştirmek, hava savunma sistemlerimizi geliştirip göklerimizi güvenlik altına almak. S–400 hava savunmayı bir şekilde halledecek. Yeni nesil jetler için bence ABD’ye inat, kör gözüme misali Rusya ile teknoloji transferi dahil, yenin nesil Rus uçaklarının alımına hatta ortak yapımına gidilebilir. ABD’nin tek seçenek olmadığı da kendilerine bir şekilde hatırlatılmış olur. 

 

F-35’te mücadeleye devam

 

Bu arada F–35 meselesi önemli. Adamlarla anlaşma yapmışsın. Altına imzalar atılmış. Bu bir oyun değil. Hatta bu projeye şimdiye kadar 800 milyon dolar yatırmışsın. Burada ABD’nin paşa keyfine göre bir oyun oynanmıyor. Sonuna kadar mücadeleye devam. Anlaşmalardan doğan hakların korunması lazım. Bu konuda mahkemeye mi? Gidilir! Veya başka seçenekler mi? Denenir! Bilmiyordum. Ama işin peşini de bırakmamakta yarar var. 

 

Yetti artık

 

Yetti artık… Ne biçim stratejik ortaksa! S–400 alırsan, F-35’i vermem. YPG’ ye dokunursan ekonomini mahvederim. Kara rahibi vermezsen seni batırırım. Özetle hep düşmanca tavırlar, hareketler, eylemler. Adeta ekonomimizin celladı oldular. Bir de etrafında dostu olmayan yok edilme paranoyası içindeki bir İsrail var. ABD ve Yahudiler var. Zayıf noktamızı, ekonomimizi ve de dolarımızı buldular, Durmadan vuruyorlar. Artık bu alçaklar dostumuz değil, düşmanımız. Bu konuda da devlet olarak bir strateji geliştirmek zorundayız. Her türlü seçeneğimiz masada olmalı.