GALATASARAY için enteresan olan şu. Bu takım, artık kritik maçlarını penaltılarla kazanıyor. Ama penaltıların çoğunluğu tartışmalı. Hakemler VAR'a gidiyor, penaltıyı veriyor, sonra saha karışıyor, ortalık bir maçta daha anormal geriliyor.

Rizespor maçında da böyle olmuştu, Akhisar maçında da bunun kopyası yaşandı. Akhisarspor öne geçmişti. Maç rutin akışında giderken Galatasaray penaltı kazandı. İtirazlar yoğun değildi ve atışı, Fatih Terim'in "Selçuk" demesine rağmen Diange kullandı. Atışı kaleci Fatih kurtardı.

Suat Aslanboğa birkaç dakika sonra Galatasaray lehine bir tartışmalı penaltıya daha hükmetti. Bu pozisyon penaltı olmayabilirdi. Çünkü hakem önce "devam" dedi. VAR hakeminin uyarısı ile pozisyonu tekrar izleyerek bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. Bu karara bütün Akhisarsporlu oyuncular aynı anda itiraz edince, kartlar havada uçuştu. Lopez kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Kırmızı kart ve sonrasında Sinan'ın penaltı golü, maçı bitirdi. 

Türkiye kupası finalini, ligin en altındaki ile en üstündeki oynamasına rağmen, Türkiye ligini hiç bilmeyen bir yabancı futbolsevere, "birisi lider, diğer sonuncu, hadi bil bakalım hangisi lider, hangisi sonuncu?" diye sorsan, eliyle hemen Akisarspor'u işaret ederdi.

Akhisarpor'un oynadığı bu futbolla nasıl olup da ligden düştüğünü anlamak gerçekten zor. Acaba, sadece büyük takımlar karşısında böylesine iştahlı oynadıklarından olabilir mi? Gerçekten büyük takımların belalısıydılar. Geçen sezonda Fenerbahçe'yi yenip Türkiye Kupasını kazanmış, bu sezon başında da Galatasaray'ı yenip süper kupaya ulaşmış bir takımdan söz ediyorum.

Galatasaray, rakibinin üzerime çok temkinli gitti. Çünkü karşılığında sıkı kontra atak yeme riski hep vardı. Ama maçı, kırmızı kart ve penaltılar çözdü. Geriye, üzerinde yine uzun süre konuşulacak bir final kaldı.