Hadi şöyle tarihten bir yaprak düşelim.
Kahraman, efsane bir polis amirinin,
Başına gelenleri bir daha hatırlayalım.
Hatırlayalım ki!
Şimdilerde YPG, HDP, PKK, DHKP C gibi terör odaklı
Yapılanmalara arka çıkan,
Sadece sol tandanslı olduğu için yanında duran,
CHP yönetenler zihniyetinin nasıl bir yol tuttuğunu bir daha görelim.

EMNİYET AMİRİ UĞUR GÜR’E PUSU

Tarih 1978’li yıllar.
Zamanın terörle ve de katillerle mücadelede,
Fırtına timlerinin başındaki Polis Amiri Uğur Gür,
Evinin önünde saldırıya uğruyor.
TİKKO denen hain terör örgütü polis amirinin,
Arabasına, yanında ki gazeteciye, korumasına.
200’yakın kurşun sıkıyor.
Kurşunların bir kısmı gazeteciye, korumaya ve de Uğur Gür’e isabet ediyor.
Çatışma yerine ekipler intikal edince teröristlerin bazıları kaçıyor bazıları da yaralı olarak ele
geçiriliyor.
Uğur Gür ve yaralılar hastaneye kaldırılıyor.
İşin garip tarafı çatışmada yaralananlar teröristlerde aynı hastaneye kaldırılıyor.
İşte olayın hazin ve de insanı derinden yaralayan yanı,
Bundan sonra başlıyor.
Zamanın asker kökenli ve de sol siyasi görüşlü,
CHP’li İçişleri Bakanı hastaneye ziyarete geliyor.

Normal olarak ziyaret etmesi gereken kişi kim?
Yaralı polisler ve de gazeteci.
Ama öyle olmuyor, İrfan Özyadın’lı direkt olarak teröristleri ziyaret ediyor ve de hatırlarını soruyor.
Hatta onlara temiz iç çamaşırları ve de ilaç bile getiriyor.
Bu kadar büyük bir ALÇAKLIK yani.
Terörle mücadele eden kendi mensuplarını ise görmezden geliyor.
Bu kadar mı?
Değil tabii…
Daha da hazin bir süreç var.
Polis amiri Uğur Gür hastaneden çıktıktan sonra yıldırım emri ile
Tayini İstanbul’dan, Rize Kalkandere’ye çıkıyor.
Tayin emrini veren de zamanın İçişleri Bakanı İrfan Özaydın’lı.
Sonrasında iktidar değişiyor.
Süleyman Demirel’in Adalet Partisi iktidara geliyor.
Ve teröristlerle mücadele ettiği için taltif edilmesi gereken,
Ama CHP iktidarınca ücra bir köşeye tayini çıkarılarak sürülen Uğur Gür’e,
Hak ettiği paye veriliyor ve güzel bir ile geri tayin ediliyor.

HAKKINI HELAL ETSİN

Yıllar geçiyor,
Asker kökenli İçişleri Bakanı İrfan Özaydın’lı “KANSER” teşhisi ile
Yatağa düşüyor, ağırlaşıyor.
Son günlerini yaşarken yakın dostu, o zamanlar Fenerbahçe Başkanı olan,
Faruk Ilgaz”ı yanına çağırıyor.
Gözlerinin açık gitmemesi için bir ricada bulunuyor:
“Sen Uğur Gür’ü tanıyorsun. Ona devlet olarak bakan olarak çok büyük bir
Haksızlık yaptık. Bu CHP zihniyeti beni bakanlığım sırasında,
yanlış yönlendirdi, doldurdu.

Lütfen ondan benim adıma bir helallik ister misin?”der.
Faruk Ilgaz konuyu Uğur Gür’e aktarıyor.
İnanmış Türk Milliyetçisi bir Müslüman olan Uğur Gür buruk bir dille,
Hakkını helal ediyor.
İşte gönül dostları size tarihten HAZİN bir yaprak düşürüp,
Kıssadan hisse türünde bir olayı anlattım.
Yani o zamanlarla şimdiler arasında pek büyük bir değişim yok gibi.
Sözde ATATÜRK’ÜN kurduğu ancak YABAN ellerde olan,
CHP aynı tas ayni hamam yoluna devam ediyor.
YPG’yi kendi vatanını savunan kahraman militanlar olarak görüyor.
Terörist örgü DHKP-C ‘yi destekliyor, arkasında duruyor.
ATATÜRK’ÜN adını ağzına dahi almaktan imtina eden bir kadını
İstanbul İl Başkanı yapıyor.
PKK uzantısı HDP’nin yılmaz destekçisi ve de yandaşı.
Türkiye’nin bölünüp parçalanmasına zemin oluşturacak,
Kürtçe ana dilde eğitimden, özerk eyaletlerden bahsediyor.
Yani yarım yüzyıllık süreçte çok bir şey değişmemiş gibi.
Özetle CHP aynı CHP.
ATATÜRK’ÜN mezarda kemiklerini sızlatmaya devam ediyor.