Halvetiyye-Şa’baniyye tarikatı büyüklerinden bir zat olup, Üsküdar muhafızı beylerbeylerinden, Bursa Yenişehir’den İbrahim Bey’in oğludur. Simavlı Şeyh Hasan Efendi’den tarikatını tamamlamıştır. İstanbul Topkapı civarında Küçükbaşı Ahmed Şemseddin mahallesindeki Pir Ümmi Sinan Dergahı şeyhliğine tayini sırasında teberrüken Sinaniyye şeyhlerinden Çuhadar Mahmud Efendi’den de ayrıca hilafet almıştır. Tasavvuf konularını içeren şiirlerini bir divanda toplamış olup meşhurdur. “Hu ile Arif Zekai azm-i Lahut eyledi” mısrasının delalet ettiği 1812 tarihinde vefat etmiş, adı geçen dergaha defnolunmuştur. Naatından bir örnek aşağıdadır: ‘’Gül vücudun ateş-i aşk-ı Habibüllah’a yak. Çeşm-i kalbi ol ziyadan fethedüp Mevla’ya bak. Sinen icre nur-i zikrile uyandır bir çerağ, Ol çerağın şulesiyle görüne didar-ı Hak. Nur-ı Fahr-i Alem’e eyle teveccüh daima. Mah-ı kalbin ile enküşt-i inayet iki şakk. Arifane beyitlerinden bir örnek daha; Can ile guş eyle eşyada “Ene’l- Hak” narasın. Dide-i ibretle bak, her zerre bir Mansur’dur. Zekai bu merayada gören odur, görünen de. Müzahiri kesretiyle vahdet’i Zat’a halel gelmez.’’