Zeyneb binti Ali b. Ebî Tâlib, Rasûlüllah (s.a.v)’in torunudur. Annesi, Rasûlüllah (s.a.v)’in sevgili kızı Hz. Fâtıma’dır. Rasûlüllah’ın vefatından yaklaşık beş yıl kadar önce dünyaya gelmiştir. (Üsdü’l-Ğâbe fı Ma’rifeti’s-Sahâbe).

Zeyneb; zekî, akl-ı selîm sahibi, gayet düzgün ve edebî konuşan bir hanımdı. Babası kendisini, amcasının oğlu Abdullah b. Cafer’l-e evlendirdi. Ondan; Ali, Abbas, Ümmü Külsüm ve Avn el-Ekber adında çocukları oldu. Annesi Fatımatü’z-Zehrâ’dan ve Esmâ binti Umeys’ten hadis rivayet etmiş, kendisinden de Muhammed b. Amf, Atâ b. es-Sâib ve Fatıma binti Hüseyn b. Ali rivayet etmişlerdir.

Hz. Zeyneb, Kerbelâ’da kardeşi Hz. Hüseyinle beraberdi. Hz. Hüseyin ve yanında bulunan yaklaşık 72 kişi şehîd edilip geri kalanlar esir alındı. Esirler, Ubeydullah b. Ziyad’a götürülmek üzere yola çıkarıldıklarında şehidlerin yanında geçirilmişler, bu arada kadınlar feryad edip dövünmeye başlamışlardır.

Zeyneb de: “Ah ya Muhammed! Semânın bütün melekleri sana selâtü selâm etsin. İşte Hüseyin düzlükte yatıyor, kanlara boyanmış, azaları kesilmiş. Senin kızların ise esir alınmış, zürriyetin tek tek öldürülmüş.

Rüzgâr onların üzerine toprak savuruyor” diyerek hem kendisi ağladı, hem de dost düşman herkesi ağlattı. (İbnü’l-Esîr). Esirler İbn Ziyad’ın huzuruna çıkarıldıklarında Hz. Zeyneb, en âdî elbiselerini giyerek tanınmaz bir hale gelmişti.

Cariyeleri de etrafını sarmıştı. Ubeydullah; “Şu oturan kadın kimdir?’ diye üç kere sorduğu halde Zeyneb ona cevap vermedi. Cariyelerden biri; “Bu, Fâtıma’nın kızı Zeyneb’dir” deyince İbn Ziyad Zeyneb’e şöyle dedi; “Sizleri alçaltan, tek tek öldüren ve ortaya attığınız şeyleri yalanlayan Allah’a hamdolsun.” Hz. Zeyneb ona şöyle cevap verdi: “Bizleri Muhammed ile şereflendiren ve tertemiz yapan Allah’a hamdolsun!

Bizler, kesinlikle senin söylediğin gibi değiliz. Ancak fâsıklar rezîl olur ve fâcirler yalancı çıkartılır.” İbn Ziyad hiddetlenerek; “Senin azgın kardeşine ve ailenden âsî ve isyankâr olanlara karşı duyduğum kinden artık rahatlamış bulunuyorum” dedi.

Bu sefer Zeyneb; “Yemin ederim, sen benim yiğidimi öldürdün, ailemi ortada bıraktın, benim akrabalarımı benden kopardın, kökünü kazıdın. Eğer bunlar seni rahatlatıyorsa, rahatlamış oldun!” diyerek cevap verdi.

Bu sırada, Hz. Hüseyin’in hayatta kalan oğlu Ali, İbn Ziyad’ın gözüne ilişir. Onunla da bir süre tartıştıktan sonra öldürülmesini emreder. Hz. Zeyneb, 684-85 yılı civarında Mısır’da vefat etmiş ve Kanâtırü’s-Sibâ’ denilen yerde defnedilmiştir.