Türkiye değişen dünya düzeninde bulunduğu coğrafya ve jeopolitik konumu nedeniyle Türk milletinin, milli bekasının devamlılığı konusunda tarihinin en kritik dönemlerinden geçiyoruz.

Türkiye’yi engelleme, kısıtlama ve ambargolarla geri adım attırmaya, ayaklarına pranga vurmaya çalışanları görmezden gelerek atılacak her adımın boşluğa düşmeye mahkûm olacağını siyasilerin bilmesi, Ukrayna’nın batıya güvenip ülkesine neleri yaşattığını millet olarak daha iyi görmesi gerekir.

Türkiye’ye zincir vurmaya çalışanları, millî birliği, milli ve manevi değerleri kırılma noktasına kadar bükmeyi amaç edinenleri, risk ve tehditleri doğru okuyamayan, gayri milli bakıştan kurtulamayan, şahsi küçük çıkarları için Türkiye aleyhtarı çevrelerle içli dışlı olmaktan sakınmayan içimizdeki “gayri millileri” millet olarak her zaman görebiliyoruz.

Gayri Milli düşünen dışarıya bağımlı siyasiler,Ukrayna  vePakistan örneğinden ders çıkartmalı,aziz Türk milletin özgür iradesiyle tecelli eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin nasıl bir tarihi karar ve ülkenin kazanım olduğunu, zincirlerin nasıl kırıldığını dünyanın gözünde nasıl şahlanan bir ülke olduğunu görmezden gelmemelidir.

Türk modeli hükümet sistemiyle, ülkenin önüne konan engeller, çıkartılmak istenen krizler, bölünmek istene coğrafya, gelişme ve ilerlememize vurulmak istenen zincirlere rağmen, “Cumhur İttifakı’nın kararlı siyasi iradesiyle siyasi krizler çıkmadan önlenmiş, ülkenin bekasına, milletin iradesine gölge düşürmek isteyen odakların hevesleride her daim olduğu gibi yine kursaklarında bırakılmıştır.

ABD ve Avrupa hiç kimsenin menfaatine iş yapmaz sadece kendi çıkarlarını düşünür.  İnsanı yargılamalarda dahi önceliği kendi halkıdır. Doğrudan kendisine tehdit yoksa çıkarı yoksa ABD orada olmaz. ABD’nin arkanda duruyorum ben varım dediği her devlet herkes Ukrayna’dan ders çıkarmalıdır.  Bizler beyaz tenli yeşil gözlü olmadığımız için daha da dikkatli olmalıyız.

Çünkü emperyalistlerce kuşatılmak istenen Türkiye; yargılanan millet, sarsılan devlet, sorgulanan tarih, yozlaşan ahlak, parçalanan birlik, hançerlenen vatan, kaybolan nesiller, çürüyen değerler, çözülen gayri milli dokunun oluşturulması isteniyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi karşısında duran partiler ile diğer Türkiye düşman marjinal partiler, emperyalizme bilerek yada bilmeyerekpayende oluyor.

Bu topraklar üzerinde yaşayan milletin her ferdinden ve tüm siyasilerden beklenen, aziz Türk milletiminonurlu mücadelesini üstün görmek, devletimizi lider ülke yapmak, muasır medeniyetler seviyesine yükseltme ülküsü hersiyasipartinin temel hedefleri arasında olmalıdır.

Bu hedeflere ulaşmak; Cılız bir ideolojik destek, olan biteni hariçten seyretmek, geçmişikafi görerek geleceğin analizini yapmadan mevcutla meşgul olmanın, kaynağı belirsiz her söyleme inanarak ülkeye hiçbir katkı sağlamadan, sadece eleştiri üzerine eleştiri yapmanın, siyasi algılarla toplumu yönlendirmenin Türkiye’ye bir katkısı maalesef olmayacaktır.

Bin yıllık tarihimizle, köklü devlet yapımızla hedefleri büyük, hevesleri küçük bir ülke olarak kalma günleri geride kalmıştır. Bu şahlanışla milletimizi, milletler mücadelesinin en üstünde görmek, devletimizi lider ülke yapmak siyasilerin ortak gayede,milli hedefler etrafında birleşmeleri ile daha düksek hedeflere ulaşması mümkün olacaktır.

Tek millet-tek devlet-tek bayrak-tek vatan sloganının tek savunucusu Cumhur İttifakı ve Türk milliyetçileri olmamalıdır.Vatanını seven Türkiye sınırları içinde yaşayan, havasını teneffüs edip suyunu içen bu ülkede siyaset yapan tüm siyasetçilerinde bu slogandan hiçbir sıkıntısı ve derdi olmamalıdır.

Ancak; madalyonun öteki yüzüne bakıldığında, Türkiye sınırları içindetek millet-tek devlet-tek bayrak-tek vatana rıza göstermeyenlere karşı siyasetçilerin, milletine, bayrağına ve vatanına rağmensessizliği milleti endişelendirmiyor değil…

Dünyayı ve özellikle çevremizdeki coğrafyayı kan gölüne çeviren savaş baronlarının silahların susmasına istemediğini, bunlara karşı Türkiye’nin insan odaklı aktif ve çok boyutlu dış politikayla gücünü hissettirerek, dünyada kendinden söz ettirmesi özellikle ABD ve yanında hizalanmış ülkemize pranga vurmaya çalışan, “Türkiye’ye yeşerdikçe budanacak, kurudukça sulanacak” gözüyle bakan emperyalist ülkeleri rahatsız ettiğini unutmadan, duyarsız kalmadan, gayri milli davranmadan kurucu irade ruhuyla  ülkenin birlik ve bütünlüğünü haysiyet ve şerefini küçük siyasi çıkarlara kurban etmedensiyasilerin ve milletin her ferdinin ülkesi içinonurlu duruş sergilemelidir.

Gazi Mustafa Kemal bu konuda ne diyor?

Efendiler!

“Eğer bu millet, bu memleket parçalanacak olursa genel şerefsizliğin enkazı altında şunun bunun şahsi şerefi de parça parça olur.

Biz o genel şerefi kurtarabilmek için harekete geçen millete ruhumuzla katıldık.

Katılmamıza mani olabilecek şahsi rütbeleri, mevkileri de genel şerefi kurtarmaya yönelik bir gaye uğruna feda ettik…