Nerdeyse bir yıldır, koronavirüsle mücadele veren, vatandaşını zorda bırakmamak için uğraşan devlete akıl almaz suçlamalar yöneltiliyor. Farkında iseniz iktidar demedim. Ülke savaş halindeyse, siyaset rafa kalkar. Muhalefette elini taşın altına koyarak, bir mana da devletin parçası olur. Olmalı.
 
Maalesef bunu göremedik. Sürekli şekilde mesnetsiz iftira peşindeler. “Hükumet yıkılsın da, devlette yıkılsın, fark etmez” zihniyetindeler.
 
Sondan başlayayım, devlet aşı için birçok bağlantı kurdu. Kimden bulursa alacak şekilde. İlk Çin aşısı geldi. Çin aşısının kötü olduğundan tutun, hasta sayısının doğru söylenmediğine kadar akla ziyan ne varsa duyduk.
 
Devlet vaka sayısı değil de, hasta sayısını veriyordu. CHP-İP saklıyorlar yaygarası yaptı, hepsi açıklandı. Turistler kaçtı, oteller boş kaldı, turizmciler ağladı. Zaten mevzu, devlet ile vatandaş arasında husumet çıkarmaktan ibaret.
 
Tüm Dünyayı pençesine almış virüs belası karşısında birlik olup, “önce devlet” demek varken, muhalefet adeta düşman gibi saldırıyor. Allah muhafaza bunların iktidarını düşünemiyorum.
 
Yine aşıya geleceğim. İP ve CHP, “1,5 milyon doz Biontech aşısı(Alman) kimlere atıldı?” dedi. Daha önce de Çin aşısının bilmem kaç dozu bedavaya verilmiş yalanı vardı, hatırlarsanız. AKP kongresine katılanlara mı attınız, da dediler. Onlar bunu dediğinin ertesi günü aşının, yeni geldiği duyuruldu.. Sağlık bakanı açıkladı “bir hafta önce de 5.800 doz test ve klinik araştırma için geldi.” Peki, o iki partili utandı mı? Hayır, tabii. Bu arada AKP kurultayına katılanlara da kovid testi uygulanmış.
 
İki aydır kapalı olan lokanta, kahve gibi yerler açıldıktan kısa süre sonra günlük resmi vaka sayısı 30 bine dayandı. Mutantının daha hızlı yayıldığını biliyoruz. Hal böyle iken ve daha dikkat etmek varken toplumda ki gevşeme sağlık sistemini zorlamaya başlayacağı gibi, hayatları risk edebilir, işsizlik artabilir.
 
Bu durumda, yöneticiler daha ne yapsın? Herkesin başına polis mi diksin? Daha keskin tedbirler diyeceğim, ekonomik olarak devleti zor durumda bırakacak.
Bazıları bilerek mi yapıyor diye düşünmeye başladım.
*
 
SOSYAL MEDYADAKİ ALAMUT FEDAİLERİ
 
Rumuzla yazıyorlar..En çok Atatürk, Üç hilal, bozkurt, Erdoğan, Bahçeli resmi kullanıyorlar..Yazdıkları yalan, iftira, akla ne gelirse o..
 
Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü bahçesinde üç polis, yağan karın altında resmedilmiş. “Sizin için çalışıyoruz” denmiş. Aynı gün AKP kongresi de var. Birileri “Kendileri kaloriferli yerde kurultay yapıyorlar, bunlar karın altında bekliyor” yazınca, gördüğünü bile anlayamayan bir kitle devamını getirmiş.
 
Birine “resim Emniyetin önünden” dedim. “”Kurultay salonu önünde twiti atılmış” dedi, sonra utandı. Sosyal medya, cehennem çukuru gibi. Alamutun haşhaşileri her yerde. Devletin de, vatandaşın da işi zor.