Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi, 31 Mayıs sabahına kahreden bir haberle uyandı. İlahiyat Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Sena Düzgün, üniversite kampüsünde ağaca asılı halde ölü bulundu. Henüz 20’li yaşlarının başındaki genç kadının ölümü, tüm üniversite camiasını yasa boğdu. İlk belirlemelere göre, olayda intihar şüphesi ön plana çıkarken, genç kadının ardında bıraktığı notlar ve mesajlar olayın boyutlarını daha da derinleştiriyor.
Olay Yeri: Onkoloji Hastanesi Yakını
Sabah saatlerinde, kampüs içerisinde yer alan onkoloji hastanesinin yakınlarında, bir ağaca asılı halde genç bir kadın bedeni görenler, durumu hemen yetkililere bildirdi. Olay yerine sevk edilen ekipler, cansız bedenin Sena Düzgün’e ait olduğunu tespit etti. Genç öğrencinin naaşı, olay yeri inceleme işlemlerinin ardından Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Olayın ardından başlatılan soruşturma titizlikle sürdürülüyor.
Sosyal Medyadaki Veda: “Bir Ölünün Hatıra Defteri”
Sena Düzgün’ün ölmeden önce sosyal medya hesabında yaptığı son paylaşım, yürek burktu. Genç kadın, 26 Mayıs 2025 tarihli paylaşımında, “Sağlıksız bir birey. Bir ölünün hatıra defteri” notunu düştü. Bu cümle, yaşadığı ruhsal çalkantının ve çaresizliğin açık bir yansıması olarak değerlendirildi. Sosyal medya kullanıcıları, paylaşım sonrası olayın ciddiyetine dikkat çekerek, gençlerin ruh sağlığının önemine bir kez daha vurgu yaptı.
İddialar: Mektup Bıraktı, Konum Gönderdi
Olayın ardından ortaya atılan iddialar, Sena Düzgün’ün yaşam mücadelesi verdiğine işaret ediyor. Genç kadının, intihardan kısa süre önce kurs hocasına bir mektup bıraktığı ve bu mektupta intihar edeceğini belirttiği öne sürüldü. Ayrıca "Cenazemi alın" mesajıyla birlikte konum bilgisi de gönderdiği iddiaları kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu detaylar, olayın planlı bir intihar olabileceği ihtimalini güçlendirdi.
Sessizlik Sürüyor: Resmi Açıklama Henüz Gelmedi
Sena Düzgün’ün trajik ölümüyle ilgili olarak yetkili makamlardan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak daha önce de intihar girişiminde bulunduğu iddiaları, soruşturmanın seyrini etkileyebilecek nitelikte. Üniversite yönetimi ve yerel yetkililerin, öğrencilerin ruh sağlığı ve psikolojik destek ihtiyacı konusunda nasıl bir adım atacağı ise merak konusu.