Geçtiğimiz yıl 27 Eylül günü kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan, 18 gün süren arama çalışmalarının ardından Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin soruşturmada çarpıcı bir gelişme yaşandı.
Yaklaşık 10 aydır devam eden adli soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda, Kabaiş’in vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA izine rastlandığı belirlendi. Bu bulgu, genç kızın ölümünün bir intihar değil, cinayet veya başka bir suç ihtimali taşıdığı yönündeki şüpheleri güçlendirdi.
Ailesi İntihar İddialarına Tepkili
Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş, kızının ölümüyle ilgili yaptığı açıklamada, “Otopside iki farklı erkeğe ait DNA bulundu. Demek ki bu kişiler olayla bağlantılı. Biz gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Baba Kabaiş, intihar iddialarına sert sözlerle karşı çıkarak, “Eğer intiharsa kanıt göstersinler. Niye intihar etsin? İntihar edecek bir durum yoktu. Kızımın hayatında böyle bir kararı gerektirecek bir sorun olmadı.” dedi.
Soruşturmada Yeni Dönem
Adli Tıp’tan gelen DNA bulgularının dosyaya eklenmesiyle birlikte soruşturmanın seyri değişti. Emniyet ve savcılık, iki farklı erkeğin tespit edilen genetik izlerinin kime ait olduğunu belirlemek için kapsamlı bir çalışma başlattı.
Uzmanlar, DNA eşleşmelerinin netleşmesi halinde olayın aydınlanabileceğini, hatta yeni gözaltıların gündeme gelebileceğini belirtiyor. Bu gelişme, kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı.
