BAŞKAN Erdoğan, 50 bin konut sözü verdi. Kiranın bile yarısı değerindeki taksitler ile 20 yıllık süreçte ev sahipliği olunacak. 
 
TOKİ bu işi iyi yapıyor artık. KİPTAŞ da yıllardır amacına uygun binaları bitirdi.
 
Bu girişimler, İstanbul'da sağlıklı ve sağlam binaların oluşması adına sevindirici. İnşaat teknolojisi gelişti. Önüne gelen inşaatçılık yapamıyor artık. TOKİ hayli deneyim sahibi oldu. Metrekare birim fiyatları belli. Kazıklanmaya son verildi bu sektörde. Bugüne kadarki eksikler deneme yanılma yoluyla öğrenerek giderildi.
 
50 bin konut hamlesinin planlamasını bilemiyoruz. Dar gelirli ve konut sahibi olmayanlar öncelikli olacak şüphesiz. Ya diğer koşullar?..
 
Metroya yakınlığı, altyapı önceliği, akıllı ve enerji tasarrufunun oluşması, yani güneş veya rüzgar enerjisinden yararlanabilirliği, alanı, konumu o kadar önemli ki... 
 
Yıllar önce Bükreş'te deprem sonrası yapılan konutları gezmiştik. 1+0, 1+1 ve 2+1 konutlardan oluşuyordu dev siteler. Bükreş'in banliyösündeydi. Ulaşım desteği inşaat başlamadan oluşmuştu. Öğrenci, genç evli, yaşlı ve yalnız yaşayanlar yerleştirilmişti öncelikle. Şimdi bakıyoruz da 3+1 veya 4+1 gibi maliyetli, ihtiyaç fazlası, geniş kapasiteli konutlar bize de cazip gelmiyor.
 
1+0 neyine yetmez
 
Yeni anladık. Tek çocuklu bir aileye 2+1 konut yeter de artar bile. Hatta 1+1. Elektrik, eşya, enerji tasarrufunun yanı sıra ayağın yorgana göre uzatılacağı bir bütçe. Sonraki yıllar için düşünülebilir geniş ve büyük konut.
 
Hele öğrenci veya yalnız yaşayanların neyine yetmez 1+0 evler. Başını sokacak yuvası olsun yeter. Ama bizim gönlümüz geniş. Adı üstünde hiç kullanmadığımız konutun en büyük ve en güzel yerini, misafir odası olarak belirlediğimiz salonu saklarız. Kapısı kapanır, kullanılmaz. Ancak misafir gelince açılır. Bu lükse artık gücümüz kalmadı. Az ama öz ile yetinmeliyiz. 
 
İnşaat sektöründe konut alanı oluşturmak kadar kimin, nasıl yapacağı önemli asıl olan.
 
Yeni hazırlanan müteahhitlik mesleğinin çerçevesinin oluşması reform niteliğindedir. Artık sorumluluk geliyor. Hesap-kitap ve plan program dönemi başlıyor. Usta sertifikaları, bütçe garantisi isteniyor. Tüketici haklarının ön plana çıktığı, inşaatçılık dönemi başlıyor. 
 
Bu yasayla birlikte tartışmalar, mahkemeleşmeler ve mağduriyetler de sona erecektir. Bir taşla 3-5 kuş vurulacak çok geç kalınmış bir hamledir bu. 
 
20 yıl çekilen çile
 
Bitmek bilmeyen kooperatifler, iflas edip kayıplara karışan müteahhitler, kalitesiz malzemelerden oluşan konut ile acemi ustaların verdiği zayiattan da kurtulmuş olacağız. Depreme dayanıklı, zemin etüdü yapılmış, malzeme kalitesi ön planda binalar ile müteahhitlik sektörüne verilecek çeki düzene o kadar ihtiyaç duyduk ki.
 
Ev alan veya yaptıran hemen hemen herkesin bir şikayeti vardır. Romanı olanlar da bulunur. Hele de kooperatif üyesiyseniz 20 yıldan fazla çile çekenlerin hikayeleri daha geniş ve içeriklidir. 
 
Denetim, kural, sözleşme, zaman ve dayanıklılık mutlu yuvaların oluşmasına neden olacaktır. Müteahhide verilen para kadar, evi yeniden tamir edip düzenleyecek ek bütçeden kurtulacağız. Park-bahçe, pis su, tesisat, elektrik, enerji, rahat ve refah konum sorumluluğu ile birlikte modern binalar şehirleşmeyi de etkileyecektir. 
 
Ve artık vurgun, haksız kazanç, hile, iflas, kalitesizlik, müteahhitlik cambazlıkları sona erecektir. 
 
Asıl büyük gelişme yıllardır ihmal edilen, görmezden gelinen, ehliyetsiz insanların artık bu mesleği yapamayacak olmasıdır. 
 
Şunu unutmayalım ki, yıllar önce TOKİ müteahhitleri de çok mağduriyet yaratmış, hem taşeronları hem de mülk sahiplerini çok üzmüştür. Bunlar artık geride kaldı. Deprem tehlikesi başta olmak üzere, şehirleşme sorunu göz önüne alınarak bundan böyle ehliyetsiz kişilerin vasıfsız konutlar yapmasına olanak tanınmayacak. Çok yönlü mağduriyet de ortadan kalkacak.  
İnşaat sektörünün çok geliştiği bu yıllarda iyi niyetli olmak, konut yapımı için yeterli bir zenginliktir.