ŞİFRE gibi başlık. Konu çok, gündem geniş.

Açılımlarına gelelim:

KDV: Çok geç kalınmış olunmasına rağmen son derece de önemli bir karara imza atıldı. Basılı yayın, gazete ve kitap için KDV oranı sıfıra çekildi. Yani KDV’den muaf kılındı. Bilgi hazinesinden vergi alınmamalı zaten. Üstelik haber alma hakkımız var. Kağıt pahalı. Boya, baskı, cilt, dağıtım derken, gazete ve dergi tirajları yerlerde. Ancak asıl reform kağıtta KDV oranının yüzde 18’den aşağıya çekilmesiyle olacaktır. Kağıt zaten beyaz altın. Borsası da var karaborsası da... En azından yüzde 8 olması ile daha verimkar hale gelinir.

AKM: Yani Atatürk Kültür Merkezi. İlk harcı kondu. Yıllardır spekülasyonu yapılır. Boş tartışmalarla geçen bunca zaman sona erdi. 20 ay sonra mükemmel bir kültür sarayına kavuşacağız. Artık Taksim de tam bir meydan hüviyetine girecek. Trafik, meydanın altına çekilerek arzu edilen bir ortam ortaya çıkacak. Adeta pazar günü müjdesi oldu bu iki hamle.

TSÇ: Tanzim satış çadırlarından söz ediyoruz. Merakla beklenen tanzim satış çadırları da hizmete girdi. İstanbul’da 50, Ankara’da 30 çadırdan oluşan pratik bir uygulama ile düşük fiyatla ihtiyacımızı gidereceğiz. Patlıcan, biber, domates, soğan, patates tartışması da şimdilik sona erecek. Verim alındı bile. Dün pazar alış verişi yaptım. Fiyatlarda belirli bir düşüş var. Tanzim satış çadırlarının açılmasıyla birlikte pazar yerlerine de yansıma görüldü.

Bizi ilgilendiren başka

Birkaç yazımıza da konu ettik. Ancak kış ekonomisi gereği bazı meyve ve sebzelerin turfanda tadı bile yokken, yani seranın butik ürünleri kapsamında olan patlıcan, fasulye ve biberin fiyat tartışması yapılması da ilginç. Kış ayında bu fiyatların doğal olduğu ifade ediliyor. Bizi ilgilendiren soğan, patates, domates gibi ana tüketim maddeleri. Üzüm üzüme baka baka kararır misali çadırlardaki düşük fiyatlar mağazaları da manavı da pazarı da etkileyecektir.

CHP: AK Parti ve MHP’den sonra CHP de dün Ankara’da aday tanıtım toplantısını gerçekleştirdi. Aynı salon, aynı düzen, aynı güvenlik önlemleri... CHP’nin dünkü toplantısında da dijital sloganlar hakimdi. Salon temiz, organizasyon mükemmel, cepheleşme tahmin edildiği gibi... Toplantıya katılan CHP’liler de aynı şekilde yakınmalar ve şikayetlerle gündemi oluşturdu.

Aday tanıtımlarının geç kalınmasından, istifalardan, birlik ve beraberliğin sağlanamamasından yakınıldı. Ancak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmayla birlikte CHP içinde de bütünleşme sağlandı. Ama burukluklar, dargınlıklar, alınganlıklar gözden kaçmadı. Kılıçdaroğlu sağına ve soluna Ankara, İstanbul, İzmir belediye başkan adaylarını alırken, Muharrem İnce de ön saflarda göründü. CHP Genel Başkanı, Saadet Partisi ve İYİ Parti’ye teşekkür ederken, 31 Mart seçimlerinde yapılacak olan ittifaka da değindi. Karşı bloktaki AK Parti ve MHP’ye de veryansın etti.

Partiler meydana inecek

CHP’den sonra artık formalite de tamamlandı ve aday tanıtım salon seremonileri sona erdi. Son uygulamayı Binali Yıldırım yapacak. Gelecek hafta resmiyet kazanacak adaylığından sonra istifa edecek ve artık siyasi partilerimiz meydanlara, sokaklara inecek. AK Parti, bu konuda zaten ilk sırayı almış durumda. Sayın Erdoğan ve Sayın Binali Yıldırım açılışlarla, şehirler arası mitinglerle seçim startını vermiş durumda. 50’nci yıl kutlama şenliklerinden sonra MHP de artık meydanlarda olacak. TBMM’nin çalışmalarını da tamamlamasıyla Türkiye artık tam bir seçim havasına girecek. Seçim öncesi çıkartılan kararname ve bazı uygulamaların faydasını da biz seçmenler göreceğiz. Oy getirici bu uygulamalar seçmen için bir avantaj. Başlıkta verdiğimiz 3-4 uygulama gibi. Yetmez... Dahası gerekli. Emeklilikte yaşa takılanlar, cezaevinde bekleyenler, elektrik, doğalgaz indirimi gibi... İstemesi bizden, vermesi oy bekleyenlerden... Hepimize hayırlı seçimler olsun.