Şüphe yok ki;

En başta ekonomi olmak üzere,

Bir çok alanda yanlış uygulanan 

Politikalar sebebiyle

Genel bir memnuniyetsizlik halinde yaşayan

Bir toplumuz

***

Bu memnuniyetsizliğin

Dışa vurumu ise

En net rakamlarla

31 Mart yerel seçimlerini baz alırsak

Diğer seçimlere oranla

Sayısının bir hayli artış gösterdiği

Kimilerinin ‘siyasi bıkkın’ olarak nitelendirdiği

Kimilerinin ise ‘küstürülmüş seçmen’ olarak

İsimlendirdiği kesim oldu.

…..

Bu kesim hakkında birkaç şey söylemek gerekirse;

Geçmişte desteklediği parti her ne ise

Oy verdiği partiden uzaklaşmasında

Sadece iktidar partisine değil, muhalefet partilerine de

Bir ilgisizliği, küskünlüğü, bıkkınlığı…

Olduğu apaçık meydanda

***

Genel anlamda;

Siyasal bıkkınlık,siyasal ilgisizlik,apolitikleşme …

Bir diğer anlamı ile

Tüm siyasi bağlantılara,tarafsız yaklaşımlar

Yahut siyaset kurumuna olan antipatik yaklaşım

Sonuç olarak;

Toplumsal olaylara ilgisizlik …

Bunların nedenleri hakkında

Birkaç şey yazmak isterim.

***

Bana göre bu durum;

Siyasi kurumun toplumda ürettiği

İlgisizliğin, görmezden gelmenin, sorumsuzluğun

Neticelerinden başkası değildir

Kısa bir örnekle;

Geçmişte desteklediği partinin,

Kendi vaatlerini yerine getirmediğini düşünenler

Oy vermenin  bir şeyi değiştirmeyeceğini düşünenler

‘Bozuk sistemde sağlam çark olmaz’ şeklinde düşünenler mevcut

Umudunu yitirenlerde cabası

Bu durum haliyle

Onları sandığa gelmeye ikna edememiş olan

Siyasi adayları da yakından ilgilendiriyor.

Bildiğiniz üzere;

İktidarın ve muhalefetin endişeleri de

Kendilerinden kayan bu oy oranları

***

Şimdi biraz

Siyasal ilgisizliğin, nedenlerine bakalım

Madalyonun ön tarafında

Küstürülmüş seçmenlerin yönetimsel aksaklıklar sebebiyle

Küstürüldüğü bilinsede

-Yani ekonomi politikasının iyi olmadığı,

Eğitim kurumlarının bozulması,göçmen politikaları v.b.

Madalyonun arka tarafında

İnsanların siyasal ilgisizliği, bıkkınlığı, sıkılmışlığı, kayıtsızlığı v.s.

Başka hangi nedenlere bağlanabilir

Bunlara bir bakalım;

Nedenlerden biri

Koalisyonlar olabilir mi?

Koalisyon hükümeti,koalisyon partileri v.s.

Bana göre cevabı,evet olabilir 

Çünkü; koalisyonlaşma durumu

Seçmende ‘ideolojik farksızlaşma’ algısına neden oluyor.

Yani partilerin 'birbiriyle aynı' olduğu algısı

Seçmeni sandığa gitmekten alıkoyuyor.

-Tabiki keskin hatlarla, birbirinden ayrışmış olan

Fanatikleşmiş ideolojiler, demokrasiyi kesintiye uğratır.

Her ne kadar koalisyonlar, bu durumun yumuşatılmasına

Esnekleşmesine neden olsa da 

Eleştirilemeyeceği anlamına gelmiyor.

Koalisyonlaşmanın yanında,

Seçmende, ideolojik farksızlaşma algısına

Neden olan bir başka durum da

İktidarı eleştiren, muhalefet partisinin

Başa geçince eski iktidar partisi yönetimi gibi

Aynı düzende, yönetim biçimine devam etmesi

O yönetimin yaptıklarını, kendisininde yapıyor olması sorunu

Seçmeni sandığa götürmekte zorlayan bir durum

Örneğin;

İktidar olduktan sonra kendinden olanları

Devletin kurumlarına, yerleştirme heyecanı

Tıpkı eski iktidardaki gibi 'Kayırmacılık' yapması

E haliyle doğal olarak seçmenin ‘gelende tıpkısının aynısı’

Şeklinde olaya bakmasına neden oluyor

***

İdeolojilerin farksızlaşmasından çıkaracağımız kötü sonuç ise;

İlkesizlik,görüş değiştirmede kuralsız olma durumu

Toplumun yararına olanları geri plana atarak,

Menfaatçi, çıkar üzerine hareket etme

Başka değişle

Oportünist davranış biçimleri oluyor.

-İlkesiz bir siyasetinde yönetimsel olarak

Ülkeye pek hayrının dokunmadığını

Sizler daha iyi bilirsiniz tabi

Örnek verilmesi gerekirse,

Bir birinin tam zıttı olan iki ayrı parti, düşünelim şimdi 

Siyasetçilerin, ideolojik olarak zıttı olan partilere

Hiçbir şekilde yaptırımı olmadan,

Kuralsızca, direkt olarak geçiş yapması da

Toplumun siyasal ilgisizliğine neden olan

Durumlar arasında yer alıyor.

Partilerin aynı olduğu algısını ortaya çıkaran

Siyasi bulanıklaşmaya neden olan bu hareket;

 İktidardaki partinin

Yönetimsel olarak aksaklıklarını,

Onun yerine gelecek olan her hangi başka

Partinin de  tekrar edeceği olgusunun

Beyne işlemesine zemin hazırlıyor.

Sorunun sistematik bir bozukluk olduğu

Algısını da gözler önüne seriyor.

Böylece

‘Bozuk düzende sağlam çark olmaz ‘

Şeklinde düşünenlerin fikirlerini de pekiştirerek

Seçmeni sandığa gitmekten alıkoyuyor.

Sonuç olarak;

Seçmen neden sandığa gitmiyor?

Söylemlerine cevap arayanlara,

‘Önce kanadını kırıyorsun,sonra uçmasını bekliyorsun!’

Şeklinde cevap vermek tam da yerinde olacaktır.