Artık bir şeyi anlayalım,
AKP" yi devlet düzeni,
Devletin kurumları arasında uyum,
Cumhuriyet,
Bölünmez bütünlük,
Gibi kavramlar pek ilgilendirmemektedir.
Onların varsa yoksa ilgilendikleri tek şey vardır;
O da "Bir gün daha iktidarda kalmaktır".
Askerle yaptıkları her bilek güreşi,
Darbeci 12 Eylül"e yaptıkları her gönderme,
Bu stratejinin ürünüdür.
Takdir etmek gerekir ki, bu konuda çok "İYİ" bir uzman kadroları vardır.
Başbakan gibi "ÇOK İYİ" bir de "Hatip"leri de olunca,
Zincir tamamlanıyor.
Düşünün
Türkiye"nin Başbakanı,
Yüksek Askeri Şura toplantısından çıkıyor,
İtişli kakışlı bir toplantı,
Askerin bütün teamülleri yok edilmiş,
Terfi düzeni berbat bir hale getirilmiş,
Askerin morali yerlere indirilmiş,
Bu ahval ve şerait içinde,
Başbakan ilk mitingini direk! AYDIN"da yapıyor.
Niçin?
Son belediye seçiminde MHP"ye kaybettiği AYDIN"DA.
Aydın"ın özelliği ne?
Menderes"in memleketi.
Menderesin sonu ne olmuştu?
Darbeden sonra askerler tarafından asılmıştı.
Askeri Şuradan sıcağı sıcağına çıkan Başbakan,
Kürsüde darbelerden bahsediyor,
Askerlerin MENDERES"İ astığından dem vuruyor,
Beyaz kefen giydiğini anlatıyor.
"Sonun MENDERES gibi olabilir" tanımlaması ile
Sanal tehditlerden bahsediyor.
Yine "MAĞDURİYETİ" kullanıyor,
Yine Türk Halkını kandırıyor.
Erdoğan"ın diğer bir yandaşı da Çankaya"da.
Cumhurbaşkanı da AKP"nin bütün hamlelerine kayıtsız şartsız destek veriyor.
Türkiye! nin değil,
AKP"nin Cumhurbaşkanı olduğunun mesajını kesin olarak gözler önüne seriyor.
Bu tabloya baktığımızda,
Türk Ordusunun durumunu düşünün!
Sanki başka bir devletin ordusu.
Yönetenleri de başka bir devletin Başbakanı, Cumhurbaşkanı.
Amacı tekrar edelim,
Ne pahasına olursa olsun bu referandumdan "EVET" le çıkmak.
Ve ne pahasına olursa olsun önümüzdeki seçimlerden iktidarda kalmak.
Bütün Strateji bu.
Uzmanları kâğıdı kalemi eline alıyor,
Bu hamle bize ne getirir?
Şu hamle bizden ne götürür?hesabı yapıyor.
Bu amaçla bazı Yargı organları bile hükümetle birlikte hareket ediyor.
ABD desteği tam.
AB desteği tam.
Stratejileri konusunda sınır bile tanımıyorlar.
Onlar için amaca ulaşmak için her yol mubah.
Yalan söylemek bile.
Alın ülkücü meselesini,
Ne demişti Başbakan;
"Bunların eli kanlı",
"Elleri bile sıkılmaz".
Peki, şimdi ne söylüyor?
Tersini.
Ajitasyonlar yaparak, ülkücülerin oyunu almaya çalışıyor.
Eski yeni ülkücü kavramları vizyona sokuyor.
Askeri sevmeyen,
Ülkeyi sevmeyen,
Her kesime sesleniyor,
Herkesin oyuna talip oluyor.
Bölücünün,
Çingenenin,
Irki özürlülerin,
Hıristiyan azınlıkların,
Hatta ERMENİLERİN.
Tek amaçları var,
Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak.
Görünen o ki!
Muhalefete düşmekten çok ama çok korkuyorlar.
Belli ki yaptıkları bazı "KANUNSUZ" işlerin hesabının sorulacağı gün,
İliklerine kadar işlemiş.
