İSTİAZE, endişelerimizden, korkularımızdan, her türlü kötülükten Allah'ın kudretine sığınma, O'ndan yardım istemektir.
Çaresiz kalınan, yaşamın sıkıntılarıyla baş etmekte zorlandığımız durumlarda insanı hayata bağlayacak ve ona güven verecek,
Yüce bir varlığa sığınma ihtiyacıdır.
İnsan, hayatını kaybettirmek isteyen şeytandan veya onun dostlarından gelecek telkinler ve kötülüklerden; cehennemden kıyamet günü
darlığa düşmekten, Allah'ın azap ve gazabından da yine ve ancak Allah'a sığınarak kurtulabilir.
Peygamberimizde ashabına çeşitli vesilelerle şeytanın şerrinden Allah'a sığınmalarını öğütlemiştir.Bir defasında Hz. Peygamberin yanında
birbirine hakaret eden iki kişiden biri o kadar öfkelenir ki, boyun damarları şişer, rengi değişir. Bunu gören nebi, (sav) Ben bir söz biliyorum,
eğer şu zat
o sözü söylese öfkesi mutlaka gider'' buyurur.
Orada bulunanlardan biri hemen adamın yanına giderek, Hz. Peygamberin öğrettiği ; '' Euzü billahi mineş-şeytanirracim''
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım, sözünü söylemesini tavsiye eder.(Buhari).
***
Resulullah (sav) hem oruçluyu işlediği faydasız fiillerden ve söylediği kötü sözlerden temizlemek, hemde fakirlere gıda temin etmek üzere fıtır zekatını farz kıldı. Artık kim de bunu bayram namazından sonra öderse, o sadakalardan bir sadakadır. (Ebu Davud).
***
Bir insan, bir hastanın halini hatırını sormaya gider veya Allah için sevdiği bir kişiyi ziyaret ederse, ona bir melek şöyle seslenir;
'' Sana ne mutlu! Güzel bir yolculuk yaptını. Kendine cennette barınak hazırladın! (Tirmizi)