Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, Zonguldak’ta cesedi yakılmış halde bulunan Afgan göçmen işçi Vezir Mohammad Nourtani davasında çıkan karara sert tepki gösterdi. Aslan, istinaf mahkemesinin kararı “bilinçli taksirle öldürme” olarak değerlendirmesini eleştirerek, “Bu bir iş kazası değil, vahşi bir cinayettir. Kaçak madenlere göz yumuldukça benzer olayların önü açılıyor” dedi.
“Sermaye, yargı ve saray düzeni cinayetin ortağıdır”
Aslan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Nourtani’nin öldürülmesinin Türkiye’deki denetimsizlik ve güvencesiz çalışma koşullarının sonucu olduğunu vurguladı. Aslan, “Üç çocuk babası Afgan göçmen işçi Vezir Mohammad Nourtani, Zonguldak’ta kaçak bir maden ocağı sahipleri tarafından katledildi. Cesedi ormanda yakılmış halde bulundu. Ancak mahkeme bu vahşeti ‘bilinçli taksirle öldürme’ saydı, yani iş kazası olarak değerlendirdi. Bu bir kusur değil, örgütlü bir cinayettir” ifadelerini kullandı.
“Bu dava emsal olmalıydı”
Seyit Aslan, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve ilgili bakanlıkların denetim görevini yerine getirmediğini belirterek, “Kaçak ocaklar devletin gözü önünde çalışmaya devam ediyor. Mülteci işçiler ucuz, güvencesiz emek olarak patronların insafına bırakılıyor. Nourtani davası, sadece bir iş cinayeti değil; işçilerin yaşamını hiçe sayan düzenin aynasıdır. Kimsenin bir daha ‘Yakalım mı, atalım mı?’ diyememesi için bu dava emsal olmalıydı” dedi.
Aslan, açıklamasında ayrıca iş cinayetlerinin önüne geçilmesi için denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, mülteci işçilerin yasal güvencelerinin sağlanması ve kaçak maden işletmelerine karşı etkin mücadele çağrısında bulundu.
