Başkent Ankara, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın coşkusunu yaşarken tartışmalı bir olay gündemi sarstı. CHP’li milletvekillerini 1. Meclis’e taşıyan otobüsün şoförü Gökhan Gülyurt, trafik polisi tarafından yapılan “dur” ihtarına aldırış etmeden aracını görevli polisin üzerine sürdü. O anlarda görev başındaki trafik polisi, ani bir refleksle otobüsün sağ tarafına kaçarak olası bir faciadan yara almadan kurtuldu.
Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı kutsal bir günde yaşanmasıyla, kamuoyunda infial uyandırdı. Polis memurlarının güvenliğini tehlikeye atan bu tür davranışların, milli günlerde yaşanması kabul edilemez bulunurken, tepkiler çığ gibi büyüdü. Söz konusu olay yalnızca bir trafik ihlali değil; aynı zamanda devlet otoritesine karşı bir saygısızlık olarak değerlendirildi.
Hukukun Gereği Yapıldı
Yaşananların ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı süratle harekete geçti. Gökhan Gülyurt, yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındı. İlk aşamada mahkeme tarafından hakkında “yurt dışına çıkış yasağı” ve “ev hapsi” tedbirleri uygulandı. Gelişme, güvenlik güçlerine karşı yapılan bu tür eylemlerin cezasız kalmayacağı yönünde güçlü bir mesaj olarak değerlendirildi.
Türk adalet sistemi, milletin güvenliğini tehdit eden her unsura karşı kararlılıkla hareket etmeye devam ederken, bu tür olaylara karşı verilen yasal tepkiler, kamu düzeninin korunması açısından kritik önem taşıyor. Gölyurt’un adli kontrol şartları çerçevesinde evinde tutulması, devletin caydırıcılığını gözler önüne serdi.
Ev Hapsi Kararı Kaldırıldı
Ancak süreçte yeni bir dönemece girildi. Şoför Gökhan Gülyurt’un avukatlarının yaptığı itiraz mahkemece kabul edildi. Böylece Gülyurt hakkında verilen ev hapsi kararı kaldırıldı ve kendisine takılan elektronik kelepçe çıkarıldı. Bu kritik gelişmeyi, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir kamuoyuna duyurdu.
Gelişmenin ardından bazı kesimler bu kararın hukuki gerekçelerini tartışmaya açarken, güvenlik güçlerine yönelik yapılan saygısız eylemlerin nasıl cezalandırılması gerektiği yönündeki tartışmalar da yeniden gündeme geldi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine ve kolluk kuvvetlerine karşı gösterilen her türlü saygısızlık, milli hassasiyet taşıyan vatandaşlar için asla kabul edilemez bir durumdur.
