Kılıçdaroğlu, sessizliğini bozarak yaptığı açıklamalarla siyaset gündemini sarstı. Sabah gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu, hem kendisini eleştirenlere hem de CHP içindeki tartışmalara sert bir dille yanıt verdi.
Sosyal medyada yayınladığı videonun ardından yoğun hakaret ve tehdit kampanyalarına maruz kaldığını söyleyen Kılıçdaroğlu:
“Hodri meydan! Kuru gürültüye gerek yok. Troll hesaplardan değil, gerçek kimliklerle konuşsunlar. Geri adım atmam.” diyerek meydan okudu.
Tehditlere alışık olduğunu, geçmişte de suikast girişimleri ve saldırılar yaşadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu,
“Artvin Şavşat’ta suikasta uğradığımda, Çubuk’ta diri diri yakılmak istendiğimde geri çekilmedim. Yetimin hakkını savunmak benim görevim.” ifadelerini kullandı.
YOLSUZLUK MESAJI: “DEVLET GEREKİRSE KOLUNU KESER, GÖZÜNÜ OYAR”
CHP’ye yönelik son günlerde artan yolsuzluk iddialarına da değinen Kılıçdaroğlu, bu tartışmalara net bir tavırla yaklaştı:
“Yolsuzluk ve rüşvet bu devletin zehiridir. Makamı ne olursa olsun, sağ kolu olsa kesip atmak, sol gözü olsa oyup çıkarmak zorundadır. CHP bu tür iddialarla yan yana gelemez.” dedi.
Kılıçdaroğlu ayrıca iktidarın yalnızca CHP belediyeleriyle değil kendi bürokratlarıyla da hesaplaşması gerektiğini vurguladı.
İMRALI TARTIŞMASI: “MESELE GÜNLÜK SİYASET DEĞİL”
CHP’nin, TBMM’deki Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı Adası’na giden heyetine üye vermemesi üzerine başlayan tartışmaları da değerlendirdi.
“Devletler uzun vadeli plan yapar. Buradaki mesele komisyon ziyareti değil; emperyal güçlerin Ortadoğu planlarını boşa çıkarmaktır. Bu süreç, devletin güvenlik bürokrasisinin yönettiği bir süreçtir.” dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin bu konuda millete net bir yol haritası sunması gerektiğini belirtti.
“MİLLET KİMİN NE OLDUĞUNU BİLİYOR”
Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda, eleştirilerden kaçmayacağını ve siyasi mücadelesini sürdüreceğini ifade ederek
“Millet kimin ne olduğunu biliyor. Ben doğruları söylemeye devam edeceğim.” dedi.
Kurultay sonrası CHP’de oluşacak dengeler ve Kılıçdaroğlu’nun olası geri dönüş iddiaları siyasetin ana gündem maddesi olmayı sürdürüyor.
