Narin Güran Cinayetinde Ağabey Enes Güran’dan Yargıtay’a Temyiz Başvurusu
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde, kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuval içinde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne ilişkin davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan ağabeyi Enes Güran, avukatları aracılığıyla Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu.
Anne, Ağabey ve Amcaya Ağırlaştırılmış Müebbet
Olay 21 Ağustos 2024’te Diyarbakır’ın kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde meydana geldi. Arama çalışmalarının 19’uncu gününde çuval içinde ve taşlarla gizlenmiş halde bulunan küçük kızın ölümüne ilişkin açılan davada, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşu Nevzat Bahtiyar sanık olarak yargılandı. 26 Aralık’ta başlayan ve 28 Aralık’ta sonuçlanan ikinci duruşmada anne, amca ve ağabey “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cesedin taşınmasına yardım ettiğini itiraf eden Nevzat Bahtiyar ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
Mahkemenin Cezaları Onandı
Sanıklar, müşteki baba Arif Güran’ın avukatları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu’nun istinaf başvuruları, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından incelendi. Mahkeme 26 Mayıs 2025 tarihinde, yerel mahkemenin verdiği kararları oy çokluğuyla onadı.
Enes Güran 102 Sayfalık Dilekçeyle Temyize Gitti
Kararın ardından Enes Güran, avukatları Mahir Akbilek ve Muhammet Fatih Demir aracılığıyla Yargıtay’a temyiz başvurusu yaptı. 102 sayfalık dilekçede, başta Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerinde çelişkiler olduğu vurgulandı. Dilekçede Bahtiyar’ın ifadelerinde farklı zamanlarda farklı bilgiler verdiği, cesedi gömdüğünü ancak öldürmediğini savunduğu, ifadesindeki tutarsızlıkların dikkate alınmadığı belirtildi.
Jandarma Tutanakları ve Delil Değerlendirmeleri Eleştirildi
Başvuruda Enes Güran’a yönelik suçlamaların temelinde yer alan jandarma tutanaklarının hukuka aykırı olduğu ileri sürüldü. Tutanaklarda imzası bulunan bazı jandarma personelinin, ifadeye doğrudan tanık olmamalarına rağmen evrakları imzaladıkları belirtildi. Ayrıca bu tutanakların ceza yargılamasında kullanılmasının usule aykırı olduğu ve kararın bu tutanaklara dayanılarak verildiği savunuldu.
“Deliller Varsayımlara Dayanıyor”
Dilekçede, Enes Güran hakkında verilen hükmün somut ve güçlü delillere değil, varsayımlara dayandığı öne sürüldü. Mahkumiyete gerekçe olarak gösterilen baz istasyonu raporları, Nevzat Bahtiyar’ın beyanları ve anne Yüksel Güran’la ilgili tutanağın yeterli olmadığı ifade edildi. Enes Güran’ın kız kardeşini sevdiğini sıkça dile getirdiği ve kaybolduğunda arama çalışmalarına katıldığının tanık beyanları ve kamera görüntüleriyle sabit olduğu belirtildi.
“Narin’in Hatırasına da Zarar”
Son olarak dilekçede, yerel mahkemenin mahkumiyet kararının Enes Güran’ın kişisel eylemleriyle bağdaşmadığı, bu kararın yalnızca sanığa değil, Narin Güran’ın anısına da zarar verdiği görüşü savunuldu.